Urla Uluslararası Gastronomi Film Festivali kapsamında gerçekleşen “Digesting Sustainability” söyleşisi, sadece mutfakta değil, toplumsal hayatın her katmanında sürdürülebilirliğin ne anlama geldiğini yeniden düşünmemizi sağladı. Söyleşi, 24 Mayıs Cuma günü Urladam Ağaçlı Sahne’de, belgesel ekibinden İsmail Ertürk, Maria Paulina Duque, Blanca Del Noval ve Nihat Özdal’ın katılımıyla gerçekleşti.
Etkinlik, sürdürülebilirliğe dair klasik çevre odaklı anlatının dışına çıkıp, onu kültürel miras, ekonomik dirençlilik ve toplumsal onarım boyutlarıyla ele alması açısından dikkat çekiciydi.
Belgesel Değil, Bir Düşünce Deneyi
Akademisyen ve proje yürütücüsü İsmail Ertürk, belgeselin yalnızca bir sinema işi değil; Londra, Berlin, Şangay, Tokyo, Dubai ve İstanbul gibi şehirlerde yürütülen uluslararası bir araştırma ve etkileşim ağının bir parçası olduğunu vurguladı. Yeşil Michelin yıldızlı restoranlardan mahalle fırınlarına uzanan bu araştırma, sürdürülebilir gastronominin sadece elit mutfaklarda değil, kamusal ve yerel alanlarda da ne kadar güçlü bir dönüşüm aracı olabileceğini gösteriyor.

Nemrut’tan Adıyaman’a: Yıkımın İçinden Doğan Umut
Ertürk’ün davetiyle belgesel için Türkiye’ye gelen ekip, Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkilediği Adıyaman bölgesinde, Nemrut Dağı eteklerinde yerel üreticiler ve şeflerle çalıştı. Bu deneyim, anlatıcı Maria Paulina Duque’un deyimiyle, “önceden kurgulanmış her senaryonun anlamını yitirdiği” bir yüzleşmeye dönüştü.
Maria, sosyal sürdürülebilirliğe dair şöyle dedi:
“İnsanların hayatta kalmaya çalıştığı bir yerde, çevre bilinci ayrıcalık gibi gelebilir. Biz bu söyleşide, sürdürülebilirliğin sadece çevreyle değil, adalet, ruh sağlığı, ekonomik direnç ve yerel bilgelikle de ilgisi olduğunu kavradık.”
Şeflerden Yeni Tarifler, Toplumdan Yeni Perspektifler
Blanca Del Noval ve diğer şefler, yerel mutfaklar ve kadim tekniklerle etkileşime geçerek, hem tarifleri yeniden yorumladı hem de yerel halkın bilgeliğini görünür kıldı. Örneğin, Fırat Nehri’nden çıkan bir balığın, başta “menüye giremez” denmesine rağmen, yaratıcı bir tarifle sofraya dönüşmesi, belgeselin en sembolik sahnelerinden biri oldu.
Gastronomi Bir Diyalog Alanıysa, Bu Diyalog Çok Sesli Olmalı
“Digesting Sustainability” söyleşisi; mutfakların sadece yemek değil, kültür, ekonomi ve doğa arasında bir mikrokozmos yarattığını, sürdürülebilirliğin ise bu üç alanı birbirine bağlayan bir bilinç zinciri olduğunu hatırlattı.
Katılımcıların, akademisyenlerden şeflere, gazetecilerden yerel üreticilere kadar geniş bir yelpazeye yayılması, bu söyleşiyi bir belge sunumundan çok, kolektif bir düşünce pratiğine dönüştürdü.
İlk yorum yapan siz olun