İngiliz yazar Monique Roffey’nin ödüllü kitabı Siyah Midye’deki Denizkızı, Türkçede ilk kez Can Yayınları etiketiyle yayımlanırken; Fleur Jaeggy’nin 2002’de Viareggio Ödülü ve 2003’te Times Literary Supplement Yılın Kitabı Ödülü’nü kazanan eseri Proleterka, Norah Lange’nin Arjantin edebiyatının başyapıtlarından sayılan karanlık ve gerçeküstü romanı Salondaki Kişiler ileNeige Sinno’nun uluslararası bir fenomen haline gelen ve birçok ödülle onurlandırılan Hüzünlü Kaplan’ımart ayının öne çıkan kitapları arasında yer alıyor.
Meltem Gürle’nin edebî bir seyahatname niteliğindeki eseri İrlanda Defteri, Ertuğ Uçar’ın İstanbul’a yepyeni bir pencereden baktığı öykü kitabı İstanbulin veKemal Bilbaşar’ın 20 Temmuz ile 2 Eylül 1941 tarihleri arasında Tasviri Efkâr gazetesinde tefrika edilen ancak daha önce hiç kitaplaşmamış olan ilk romanı Etrafımızdaki Duvar da bu ayraflarda yerini alıyor.
Halit Ziya Uşaklıgil’in geç dönem Osmanlı’ya ve edebiyata dair anılarını içeren eseri Kırk Yıl ise ilk cildiyle Can Yayınları’nın Miras dizisinde okurla buluşuyor.
Bu ayın klasiklerinde ise Thomas De Quincey’nin bilinçdışının karmaşık yapısını, insanın içsel yolculuğunu ve toplumsal bağlamdaki varoluşunu sorguladığı Suspiria de Profundis eseri var.
İşte mart kitaplarından detaylar…
Meltem Gürle, İrlanda Defteri
Meltem Gürle, İrlanda Defteri’nde bir yandan okuru İrlanda’da uzun bir yolculuğa çıkarırken öte yandan gündelik hayata ve edebiyata dair düşünmeye davet ediyor. Yazarın İrlanda’da da yaşadığı dönemdeki kişisel deneyimlerinden yola çıkarak kurguladığı bu kitap, bugünle dünü ustalıkla birbirine bağlarken okura İrlanda edebiyatına dair yeni pencereler açıyor.
Monique Roffey, Siyah Midye’deki Denizkızı (çev. Seda Çıngay Mellor)
İngiliz yazar Monique Roffey’nin ödüllü kitabı Siyah Midye’deki Denizkızı, Türkçede ilk kez Can Yayınları etiketiyle yayımlanıyor. Bu şaşırtıcı romanda Roffey, okura bir denizkızıyla bir balıkçının zamansız aşk hikâyesini anlatıyor: Denizkızının yavaş yavaş gerçek bir kadına dönüşmesindeki her ayrıntıda ırk ve sömürgecilik, cinsellik, güç ve özgürlük, değişim ve benzeri temaları güçlü ve zengin, beklenmedik şekillerde ele almadan, sakınmadan…
Fleur Jaeggy, Proleterka (çev. Şemsa Gezgin)
Fleur Jaeggy’nin kaleminden çıkan Proleterka, birbirlerine yabancı bir baba kızın hikâyesini on beş yaşındaki anlatıcının gözünden anlatıyor. Adını baba kızın seyahate çıktıkları gemiden alan roman, Jaeggy’nin alışıldık hissiz ve keskin kalemiyle geçmişle bugün arasında seyreden bir araca dönüşüyor. Fleur Jaeggy, bu kısa romanıyla 2002 Viareggio Ödülü ile 2003 Times Literary Supplement Yılın Kitabı Ödülü’nü kazandı.
Ertuğ Uçar, İstanbulin
İstanbulin, dur durak bilmeden İstanbul’u adımlayacaklar için bir öykü kitabı, kılavuz, pusula… Ertuğ Uçar’ın farklı bir dikkat ve gözlemle şehirde dolaştırdığı anlatıcı kimi zaman rastlaştığı insanların, kimi zamansa kedilerin, kuşların, köpeklerin hikâyesine odaklanıyor. Her bir öyküde kendisini şehrin farklı bir noktasında bulan okuyucu, kurmacayla gerçeğin iç içe geçtiği bu dünyada anlatıcıyla beraber “İstanbulin şeyler”in izini sürüyor.
Norah Lange, Salondaki Kişiler (çev. Havva Mutlu)
Arjantin edebiyatının başyapıtlarından sayılan Salondaki Kişiler, karanlık ve gerçeküstü bir roman. Norah Lange’nin hayal gücündeki aşırılıklar ve neredeyse halüsinatif görüntüler; arzunun, ev içi mekânın, gözlemciliğin ve kadın yalnızlığının bu tekinsiz keşfini 20. yüzyılın başyapıtlarından biri haline getiriyor.
Neige Sinno, Hüzünlü Kaplan (çev. Ebru Erbaş)
Fransa’yı kasıp kavuran, uluslararası bir fenomen haline gelen ve birçok ödülle onurlandırılan Hüzünlü Kaplan, üvey babası tarafından yıllarca tecavüze uğrayan küçük bir kızın hikâyesine odaklanıyor. Otobiyografik anlatı türündeki eser, hafızanın farklı yönlerini, tüm canavarlığı ve sıradanlığıyla istismarı keşfediyor. Hüzünlü Kaplan, okura karanlığı aşmak için konuşmayı ve soru sormayı öneriyor.
Kemal Bilbaşar, Etrafımızdaki Duvar
Kemal Bilbaşar’ın 20 Temmuz ile 2 Eylül 1941 tarihleri arasında Tasviri Efkâr gazetesinde tefrika edilen ancak daha önce hiç kitaplaşmamış olan ilk romanı Etrafımızdaki Duvar, dönemin aydınlarının gündelik hayat ve toplumsal olaylara bakışı üzerinden şekilleniyor. 42 tefrikadan meydana gelen eserinde Bilbaşar, bir yandan devrin psikolojisini anlamaya çalışırken diğer yandan toplumu tahlil ve tenkit etmekten de geri durmuyor.
Halid Ziya Uşaklıgil, Kırk Yıl: I. Cilt
1865 doğumlu Halid Ziya Uşaklıgil’in yaşamının ilk dönemini anlattığı anı kitabı Kırk Yıl, Can Yayınları’nın Miras dizisinde. Eserde başta II. Abdülhamid dönemi olmak üzere II. Meşrutiyet ve sonrasında yaşananları kendi deneyim ve tanıklıkları üzerinden anlatan Uşaklıgil, edebiyattan sanata, devrin İstanbul’undan kültürüne kadar birçok konuya dair düşüncelerini açık sözlülükle dile getiriyor.
Bu Ay Klasiklerde;
Thomas De Quincey, Suspiria de Profundis (çev. Cahit Kaya)
Suspiria de Profundis, 19. yüzyıl İngiliz yazını ile romantik akımın önemli ismi Thomas De Quincey’nin ustalık eseri Bir İngiliz Afyon Tiryakisinin İtirafları’nın devamı niteliğinde. Suspiria de Profundis’te okura, “psikolojik fantezi” türünün en çarpıcı örneklerinden birini sunan De Quincey, mitolojik ve dinî imgelerle harmanlanmış sürrealist anlatımıyla bilinçaltının karmaşık yapısını, insanın içsel yolculuğunu ve toplumsal bağlamdaki varoluşunu sorguluyor.
İlk yorum yapan siz olun