Galerist, Nuri Kuzucan’ın galerideki ikinci sergisi Bir Resmin Bütün Parçaları’na ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 7 Mayıs Çarşamba günü açılacak olan sergi, izleyiciyi mekânla kurulan görsel ve düşünsel bir diyaloğun içine davet ediyor. Kuzucan bu sergide herhangi bir yönlendirici anlatı sunmaksızın, galerinin bulunduğu, tarihi 19. yüzyıla dayanan yapının kendi varoluşunu ve hafızasını ön plana çıkaran bir deneyim alanı yaratıyor.
Alanın bağımsız varoluşuna duyulan saygı serginin temelinde konumlanıyor. Mekâna hiyerarşik bir düzen içinde hükmetmek yerine, ona eşit bir unsur olarak yaklaşan Kuzucan, Bir Resmin Bütün Parçaları’nda izleyicinin algısını sabit ve tekil bir bakış açısından kurtarıyor. Resimleri, duvarlarda salt birer yüzey olarak var olmanın ötesine geçerken, serginin bütününe yayılan bir akış içinde birbirleriyle ve çevreleriyle ilişki kuruyor. Boşluk ve doluluk, ışık ve gölge, negatif ve pozitif alan gibi ikilikler, sergide birbirini tamamlayan parçalar hâline gelerek tek bir anlatının sınırlarını aşan, sürekli değişen bir görsel denge kuruyor.

Nuri Kuzucan’ın 21 Haziran’a kadar devam edecek sergisi Bir Resmin Bütün Parçaları, izleyiciyi mekân, hafıza ve algının durağanlıktan uzak, sürekli bir dönüşüm hâlinde varlık bulduğu düşünsel bir yolculuk sunuyor.
Sanatçı Hakkında:
Nuri Kuzucan (d. 1971) resimlerinde kişisel alan ve kentsel peyzaj konularını araştırır. Modern şehrin, sakinleri üzerinde yarattığı etki üzerine düşünür, beton yığınlarını andıran soyut formlar ile yalnızlık algısını çözümler. Hayali bir şehri resmederken, farklı boya katmanlarının oluşturduğu küçük geometrik form düzenlemeleri ile algılanabilir bir bütün yaratır. Modernizme olan tepkisini malzeme seçimi ile de yansıtan sanatçı, bant kullanımı ile izleyici üzerinde yaratmak istediği etkiyi pekiştirir. Sanatçının özgün perspektif algısı hem ilk dönem işlerinde yer alan samimi alan gezintilerinde, hem de ilerleyen dönemlerde şehre kuş bakışı açıyla yaklaştığı eserlerde oldukça baskındır. Kuzucan’ın işlediği konular arasında modern şehrin günümüz yaşam kültürü üzerinde belirleyici ve niteleyici özelliği önemli bir yer kaplar.



Nuri Kuzucan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Resim bölümünde eğitim görmüş, sonrasında Sosyal Bilimler yüksek lisansı yapmıştır. İstanbul ve Hong Kong’da gerçekleşen kişisel sergilerinin yanı sıra Basel, Berlin ve Dubai’de sergilerde yer almıştır. Açık Alan (2004), Trafik (2006) ve Mutlu musun? (2008), Kuzucan’ın şaşırtıcı bakış açısını izleyiciye tanıtan ilk sergilerdir. Plan’da (2010) sanatçı, daha önceki sergilerindeki daha samimi gezintilerden uzaklaşarak şehre kuş bakışı bir manzara sunarken, Edouard Malingue Gallery, Hong Kong’da gerçekleşen ilk kişisel sergisi ISTHK/HKIST (2013), İstanbul’dan Hong Kong’a metropollerin nasıl modern yaşamın gösterge ve nicelik belirleyicileri haline geldiğini gösterir. Hong Kong’da yer alan Edouard Malingue Gallery’deki ikinci kişisel sergisi The Blissful Defect (2016), modern şehrin görünümüne ve anonimliğine odaklanan ilk kişisel sergisindeki eserleri temel alarak onların üzerine inşa edilirler. Çin anakarasında gerçekleşen sergisi Name (2018), İstanbul kentine ve onun tarihi ve kültürel arka planına dair anlayışı daha güçlü bir şekilde ele alır. Açık Alan 2 (2020) isimli iki yıllık projesiyle Kuzucan, GALERIST’te gerçekleşen sergiye davet ettiği eserler ve sanatçılar aracılığıyla nötr bir plastic mekan kurgulama zeminini test eder. Son olarak ARTER’de Nilüfer Şaşmazer küratörlüğünde gerçekleşen kişisel sergisi Pasaj (2023), Kaos/düzen, ışık/gölge, boşluk/doluluk, yüzey/derinlik, iç/dış gibi ikilikler etrafında kurgulanan yapıtlarda oluşur.
İlk yorum yapan siz olun