İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Rüyaların ve Gerçeklerin İzinde Bir Fotoğraf Albümü

“Bu dünyada bazı izler vardır; bir görünüp bir kaybolan, neredeyse gözden kaçacak kadar gizli izler… Tıpkı dinmiş bir rüzgarın kuru otlarda ya da bitmiş bir sohbetin boş bir masada bıraktığı izler gibi… “Rüyamda Beni Gördün, işte bu tür izlerin peşinden sürükleyen bir yolculuk sunuyor.

Selen Özer Günday’ın gözünden, yıllar içinde yaptığı seyahatlerde karşılaştığı, çoğu zaman rastlantı sonucu bulduğu izler, fotoğraflarda hayat buluyor. Günday, kamerayla yansıttığı bu anları, benzerlikler arasındaki farkların ve farklar arasındaki benzerliklerin görsel bir kataloğuna dönüştürüyor.

Ancak bu albüm, sadece bir fotoğraf koleksiyonu olmanın ötesine geçiyor. Hakan Günday’ın rüya temalı yazıları, fotoğraflarla birleşerek her bir iz için farklı bir bakış açısı sunuyor. Hakan, fotoğrafın gerisinde yatan anlamı yazıyla arıyor, bir tür kazı yaparak, fotoğrafçının kamera ile başlattığı hikayeyi derinleştiriyor. Bu yazılar, fotoğraflara bir anlam katmanın ötesinde, kendi anlatılarının, düşüncelerinin, belirsizliklerinin, sınırlarının peşinden sürüklüyor okuyucuyu.

Rüyamda Beni Gördün, fotoğraf ve yazının disiplinli sınırlarının, estetik ve edebi duygularının birbirine karıştığı bir çalışma. Bu eser, fotoğrafların metnini, metinlerin fotoğrafını olmaya çalışmak yerine, her iki sanat dalını birbirini tamamlayıcı, birbirini açıcı bir şekilde birleştiriyor. Fotoğraf ve yazı arasında bir denge kurulmuş, her ikisi de birbirinin yolunu aynı anda açarken, farklı bakış açıları sunuyor. Fotoğraf, bir anı yakalarken, yazı bu anı açığa çıkarıyor ve anlamını genişletiyor. Ancak hiçbir zaman birinin diğerine hükmetmediği, özgün bir ortaklık söz konusu. Bu da Rüyamda Beni Gördün’ün kendine has, derinlikli yapısının temelini oluşturuyor.

Selen ve Hakan Günday’ın 2005-2023 yılları arasında gerçekleştirdikleri seyahatlerden derlenen bu albüm, 97 (+1) fotoğraf ve 12 rüya temalı metinden oluşuyor. Albüm, toplamda 12 temaya ayrılmış ve her bir tema, bir rüya ile özdeşleşiyor. Fotoğraflar, hareket halinde, bir yolculuk sırasında karşılaşılan izler gibi, bir yandan gezintiye çıkan birinin gördüğü optik izlerken, diğer yandan uyanık olanın uyuyup bıraktığı sessiz izler gibi. Rüyaların gerçeğe, gerçeğin de rüyalara karıştığı bu eser, görsel ve edebi bir düşünce yolculuğuna dönüşüyor.

Fotoğraflar, gözlemler ve yazılar, izlerin ve izlenimlerin peşinden sürüklerken, yazar ve fotoğrafçının duygusal bir haritasını da çiziyor. Her fotoğraf, geçmişin ya da anın izlerini taşıyan, ama bir o kadar da belirsizleşen bir görüntü sunuyor. Her yazı ise bu görüntünün derinliğine inmeye çalışan bir anlatı. Kitap, fotoğraf ile metnin, görsellikle yazının birleşerek oluşturduğu estetik bir bütünlük oluşturuyor. Fotoğrafların, görsel olarak bir araya geldiği, yazının ise bu görsellerin ardındaki gizemli, incelikli sesi duyurduğu bir alan yaratılıyor.

Rüyamda Beni Gördün sadece bir fotoğraf albümü değil; aynı zamanda izlerin, karşılaşmaların, rüyaların ve anların izini süren bir düşünsel yolculuk. Görsellerin ve yazıların bir arada bulunduğu bu eserde, hem görülen hem de hissedilen izler arasındaki dengeyi kurma çabası yer alıyor. İki sanat dalının ortak bir dili bulmaya çalıştığı bu eser, her biri kendi içinde bağımsız olsa da, birbirini destekleyen bir anlatıyı oluşturuyor.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir