Yapılan araştırma, Türk insanının tatil tercihlerini ve tatilden beklentilerini ortaya çıkardı. Araştırmaya göre tüketiciler, kişiselleştirilmiş, otantik ve özgün deneyimler peşinde. Geleneksel tatil anlayışının ötesine geçen, öğrenme, keşfetme ve yeni şeyler deneyimleme fırsatları sunan tatil paketleri, Türk tüketicisinin gözdesi haline gelmiş durumda.
Araştırma, Türk halkının tatile yaklaşımını, tatil sürecindeki alışkanlıklarını, istek, ihtiyaç ve beklentilerini ortaya çıkardı.
“Tatil Kategorisi Dinamiklerini Anlama ve Marka Algısı Araştırması”, 24-55 yaş aralığında, ABC1 sosyo-ekonomik statüye sahip, son üç yıl içinde bir tur operatöründen ya da web sayfasından tatil (otel, yurtiçi, yurtdışı tur) satın alan Türkiye genelindeki toplam 805 kişi ile yapıldı.
Araştırma sonuçları, Türk insanının tatili “yaşamın temposundan sıyrılıp anın tadını çıkardıkları bir deneyim alanı” olarak gördüğünü ortaya çıktı.
Tatili kişisel yenilenme ve gelişim platformu olarak görüyoruz
Türk insanı için tatil, sadece dinlenmek ve günlük rutinden kaçmak anlamına gelmiyor; aynı zamanda kişisel bir yenilenme süreci anlamına geliyor. Türk insanı, tatil sayesinde hem içsel huzura ulaşıyor hem de gücünü yeniden kazanıyor. Tatil, böylece sadece bir kaçış yolu değil, aynı zamanda kişisel yenilenme ve gelişim için bir platform haline geliyor.
Kişiselleştirilmiş, özgün deneyimler bekliyoruz
Tüketiciler, kişiselleştirilmiş, otantik ve özgün deneyimler peşinde. Geleneksel tatil anlayışının ötesine geçen, öğrenme, keşfetme ve yeni şeyler deneyimleme fırsatları sunan tatil paketleri, günümüz Türk tüketicisinin gözdesi haline gelmiş durumda.
Tatile dair hijyen faktörlerin (uygun fiyat, temizlik, güzel yemekler, konforlu odalar, iyi konum gibi) sağlanması tüm tüketicilerin ana beklentisi. Ancak asıl kritik olan, tüm yılın stresini yorgunluğunu atabilmek ve mutlu bir şekilde geri dönebilmek.
Tatile yazın çıkıyoruz, deniz kenarına gidiyoruz
En çok tercih edilen tatil türü olarak yaz tatilleri öne çıkıyor. Ya tatillerinin ardından son dönemlerde kış tatilleri ve kültür turizmi gibi alternatifler de ilgi çeker hale gelmeye başlasa da bu seçenekler yaz tatillerine kıyasla daha az tercih ediliyor.
Bu tercihlerde ekonomik koşullar belirleyici oluyor. Araştırmaya katılanların yüzde 66’sı yılda 1-2 kez tatile çıkıyor, çoğunluk 4-5 yıldızlı otelleri tercih ediyor.
Kış tatilleri ve kültürel geziler, genellikle daha spontan planlanıyor ve çoğu zaman yalnızca birkaç günlüğüne gerçekleştiriliyor.
İnsanların deneyimlerine kulak veriyoruz
Tatil araştırmaları genellikle eşle veya arkadaşlarla birlikte yapılıyor ve birlikte yapılan tatilin keyfini artırıyor.
Kalınacak yere karar verilirken, gerçek kullanıcı yorumları çok büyük önem taşıyor. Google’da yayınlanan yorumlar veya tatil rezervasyon sitelerindeki yorumlar daha inandırıcı bulunuyor.
Influencer paylaşımlarından ziyade, sıradan tüketicilerin paylaşımlarının daha etkili olduğu düşünülüyor.
Çocukların oyalanacağı aktivitelerin olması, yaşlı aile bireyleri için sauna, termal ve havuz gibi özellikler birlikte olunan kişilere göre önem kazanıyor.
Tatili internetten alıyoruz
Tatil satın alırken online tatil rezervasyon siteleri / platformları tercih ediliyor. Bunun nedenleri arasında pratiklik ve hızın yanı sıra, erken rezervasyon indirimi sunulması ve daha uygun fiyatlar sağlanması öne çıkıyor.
Online satın alımlarda, offline’a göre daha çok kampanya ve indirim olduğu düşünülüyor.
Acente seçiminde belirleyici etkenler
Tatil rezervasyon platformları veya acenteleri seçerken, tüketicinin marka tercihini en çok etkileyen, daha da önemlisi bir markayı rakiplerinden daha hızlı ayrıştıracak faktörler arasında rahatlıkla tavsiye edilebilecek bir marka olmak ve çözüm odaklı olmak ilk sıralarda yer alıyor.
Ek hizmetler sunması, uzun vadeli taksit imkânı sunması, dijital mecralarda yoğun iletişimlerinin olması ise olmazsa olmaz hijyen faktörleri olarak öne çıkıyor.
2025 trendleri: Adrenalin istiyoruz
Marriott Bonvoy’un Avrupa, Afrika ve Orta Doğu’nun ara aralarında olduğu on pazarda 21 bin 374 yetişkin arasında ve Türkiye’den 2 binden fazla katılımcıyla gerçekleştirdiği Ticket to Travel 2025 (Seyahate Bilet) araştırması da 2025 yılında öne çıkacak trendleri ortaya koyuyor. Araştırmaya göre turizm sektöründe yükselen trendler şunlar olacak:
Yükselen trendlerin başında özellikle aile kültürel mirasını, tarihini veya köklerini keşfetmek için çıkılan “Kültürel Miras Tatilleri” yer alıyor. Yükselişteki bir başka seyahat trendi ise “cesaret isteyen tatiller”. Bu trend, tatile çıkıldığında daha cesur olma ve yaşanılan yerde deneyimleme fırsatı bulunmayan şeyleri denemeye daha yatkın olma anlamına geliyor. Katılımcılar, tatilde yaptığı ve evde deneyecek kadar cesur olmadığı zip lining, skydiving veya jet ski gibi yüksek adrenalinli aktiviteler gerçekleştirmeyi, tırmanış yapmayı ve sıra dışı yiyecekleri tatmayı istiyor.
Sürdürülebilirlik trendi güçleniyor
Özellikle sürdürülebilirlik ve yapay zekâ kullanımı gibi önceki yıllarda ortaya çıkan diğer trendler 2025 yılında daha da belirgin hale gelecek. Katılımcıların yüzde 86’sı seyahat planlarının çevresel etkilerini göz önünde bulundurduğunu söylüyor.
Katılımcıların yüzde 70’i son tatillerinde konakladıkları yerlerin sürdürülebilirliğini kontrol ettiğini, yüzde 40’ı ise rezervasyon yaptırmadan önce kontrol ettiğini belirtiyor.
2025’e yönelik seyahat planlaması söz konusu olduğunda yapay zekâ kullanımı da artıyor. Katılımcıların yüzde 53’ü bir tatili planlamaya veya araştırmaya yardımcı olması için yapay zekâyı kullandığını söylüyor.
Yüzde 62’lik kısım konakladıkları yerin hayvan dostu olmasını istiyor. Yüzde 70’i ise tek başına seyahat edenlere hitap eden konaklama tesislerinin önemine dikkat çekiyor.
Konaklama tercihleri söz konusu olduğunda, temel özelliklerde mükemmellik en önemli etken olmaya devam edecek. Turistler bu özellikleri temizlik, fiyat, konum, müşteri hizmetleri ile mutfak ve yemek seçenekleri olarak sıralıyor.
İlk yorum yapan siz olun