İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Yeni Sergi: “Satır Aralarını Okumak: Augustus’un Söylevi”

Koç Üniversitesi Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (VEKAM) ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi iş birliğiyle düzenlenen “Satır Aralarını Okumak: Augustus’un Söylevi” sergisi, 7 Mart Cuma günü Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde tarih, arkeoloji ve sanat severlerle buluştu. TED Üniversitesi’nden Dr. Fahri Dikkaya küratörlüğünde düzenlenen sergi, 6 Nisan 2025 tarihine kadar tarih, arkeoloji ve sanat severlerle buluşacak. Sergi, Ankara’nın önemli simge yapılarından biri olan Augustus Tapınağı ve Res Gestae Divi Augusti yazıtı üzerine yapılmış araştırmaların genel külliyatını ele alıyor.

“Satır Aralarını Okumak: Augustus’un Söylevi” sergisi, 7 Mart 2025 tarihinde Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde ziyarete açıldı. Ankara’nın önemli simge yapılarından biri olan Augustus Tapınağı ve Res Gestae Divi Augusti yazıtı üzerine yapılmış araştırmaların genel külliyatını ele alan sergi, 6 Nisan 2025 tarihine kadar görülebilecek. 

Sergi, Ogier Ghiselin de Busbecq ve Antun Vrančić’in keşiflerinden itibaren Ankara’nın önemli simge yapılarından biri olan Augustus Tapınağı ve Res Gestae Divi Augusti yazıtı üzerine yapılmış araştırmaların genel külliyatını ele alıyor. Sergi, bu anıtsal metnin 16. yüzyıldan 1960’lara kadar Batı dünyasında, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde nasıl algılandığını; Avrupa entelektüel ve politik hayatında oynadığı rolü ve Res Gestae Divi Augusti’nin Avrupa kültürünün temel metinlerinden biri olma sürecini arşiv belgeleri, gravürler, arkeolojik eserler, efemera ve fotoğraflarla incelemeyi amaçlıyor.

Roma tarihi ve arkeolojisi alanındaki çalışmalarıyla 1902 Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülen Theodor Mommsen, Augustus’un başarılarını anlatan bu metni “yazıtların kraliçesi” olarak tanımlamıştır. Res Gestae Divi Augusti, Roma İmparatorluğu’nun kurucusu Augustus’un politik, askeri ve sosyal başarılarını kendi kaleminden anlattığı, Latince ve Antik Yunanca yazılmış, dünya tarihinin ilk politik propaganda metinlerinden biri olarak kabul edilmektedir.

Sergi kapsamında düzenlenen iki özel konferansla, tarih ve arkeoloji meraklılarına derinlemesine bilgiler sunuldu:

“Osmanlı Ankarası’nda Augustus Tapınağı ve Hacı Bayram Külliyesi Üzerine”


 Prof. Dr. Özer Ergenç’in verdiği bu konferansta, Anadolu’nun Türkleşmesi tarihinin ilk dönemlerinden itibaren, demografik yapının nasıl şekillendiği ve dini yapıların ortak bir şekilde korunduğunu ele alındı. Osmanlı Ankarası’nda mahallelerin, din ve etnik kimlik farkı gözetmeksizin ortak bir yaşam alanına dönüşmesi aktarıldı. Hacı Bayram Külliyesi ile Augustus Tapınağı arasındaki tarihsel ilişkiye odaklanılarak, bu yapıların yüzlerce yıl boyunca nasıl bir arada var olduğu ve toplumsal yapıdaki rolleri ele alındı.

Prof. Dr. Suna Güven tarafından verilen “Augustus ve Monumentum Ancyranum: Belleğin Anıtı” başlıklı konferansta ise yazıtın tarihsel bağlamı, Augustus’un kendi dönemindeki algı yönetimi, metnin korunması ve Ankara’daki önemine odaklanıldı. Konuşmada ayrıca, Antik Roma’nın tarih yazımı ve geleceğe yönelik kurguladığı imparatorluk anlatısının sonraki dönemlerde nasıl şekillendiği ve algılandığına dikkat çekildi.

Augustus Tapınağı ve Res Gestae Divi Augusti Hakkında

Res Gestae Divi Augusti, Roma İmparatoru Augustus’un (MÖ 63- MS 14) hayatını ve başarılarını anlatan, kendi kaleminden çıkan anıtsal bir metindir. İmparatorun politik, askeri ve sosyal başarılarını belgeleyen bu yazıt, yalnızca Roma halkına değil, imparatorluğun tüm bölgelerindeki halklara hitap etmek üzere tasarlanmış; bu nedenle metin hem Latince hem de Antik Yunanca dillerinde yazılmıştır.

Yazıtın en iyi korunmuş hali Ankara’daki Augustus Tapınağı’nın duvarlarında yer almakta olup Monumentum Ancyranum adıyla da bilinmektedir. Yazıtın Latince bir kopyası Pisidia Antiokheia’da (modern Yalvaç), Antik Yunanca bir kopyası ise Pisidia bölgesindeki Apollonia’da (modern Uluborlu) bulunmuştur. Pisidia’da bulunan bu kopyalar, yazıtın tamamını değil, yalnızca bazı parçalarını içermektedir.

Erken Roma dönemi tarihçilerinden Gaius Suetonius Tranquillus, bilinen adıyla Suetonius, Roma’nın ilk imparatoru Augustus’un hayatını anlattığı Res Gestae Divi Augusti (Tanrısal Augustus’un Fiiliyatı) adlı eserinde, imparator Augustus’un M.S. 19 Ağustos 14 tarihinde vefat ettiğini ve vefatından dört ay önce (3 Nisan 14 tarihinde) hazırladığı vasiyetini (testamentum), Roma toplumunun temelinin koruyucuları olan Vesta rahibelerine emanet ettiğini yazar. 

Üç rulo olarak yazılan bu vasiyetin ikinci rulosunda Augustus’un hayatı ve gerçekleştirdiği hizmetler anlatılır. Bahsedilen ikinci rulo, Suetonius’un eserinde Augustus’un hayatı boyunca kişisel olarak yaptığı işlerin listesi anlamına gelen Index Rerum a Se Gestarum olarak adlandırıldığı için daha sonrasında kısaca Res Gestae (Fiiliyat) olarak anılmıştır. Augustus, kişisel iş ve başarılarının listelendiği ikinci rulonun, tunç levhalar hâlinde Roma kentinde yaptırdığı anıt mezarının (Mausoleum Augusti) girişine asılmasını emreder. Bu tunç levhaların kopyaları, bir propaganda aracı olarak imparatorluğun farklı eyaletlerine gönderilir ve Res Gestae Divi Augusti’nin (Tanrısal Augustus’un Fiiliyatı) kopyaları, Anadolu’da Galatia eyaletinin başkenti Ancyra’da (Ankara) Latince ve Antik Yunanca olarak, Pisidia eyaletinin başkenti Pisidia Antiokheia’da (Yalvaç) Latince ve Pisidia’da bulunan Apollonia’da (Uluborlu) Antik Yunanca olarak Augustus’a atfen inşa edilen imparator tapınaklarının duvarlarına işlenir. Ancak daha sonraki yüzyıllarda, Augustus’un vasiyeti üzerine Roma’daki anıt mezarına yerleştirilen tunç levhalar ve Roma’nın farklı eyaletlerine gönderilen Res Gestae kopyaları yok olur. Her ne kadar Suetonius’un anlatısı sayesinde bu metinle ilgili bilgiye sahip olunsa da metnin orijinali, Anadolu dışında hiçbir yerde bulunmaz. İzini kaybettiren anıtsal metin için 1555 yılı bir dönüm noktası olur. Kutsal Roma Cermen İmparatoru I. Ferdinand’ın, Kanuni Sultan Süleyman’a Amasya elçisi olarak gönderdiği Flaman Ogier Ghiselin de Busbecq ve yardımcısı Hırvat Antun Vrančić’in Ankara gezileri sırasında bir imparator kültü olan Augustus Tapınağı’nı ve tapınağın duvarındaki yazıtı fark ederek Res Gestae Divi Augusti olduğunu anlamaları, unutulan ve kaybolan Augustus’un vasiyetine yeniden hayat verir.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir