Dans, yalnızca hareketlerden ibaret değil; aynı zamanda bir anlatı, bir duygu ve güçlü bir ifade biçimi. Flamenko’nun köklü ritimlerini modern unsurlarla birleştiren Aarón Vivancos, uzun yıllara dayanan sahne deneyiminin ardından kendi sanat yolculuğunu şekillendirmeye karar verdi. Genç yeteneklere alan açmayı ve sanatsal vizyonunu sahneye taşımayı amaçlayan sanatçı, WOMAN adlı gösterisiyle seyirciye bambaşka bir enerji sunuyor.
Bu özel röportajda Vivancos, dansa olan tutkusunu, ilham kaynaklarını ve geleceğe dair hayallerini bizimle paylaşıyor. Kendisiyle, 39. Uluslararası Ankara Müzik Festivali kapsamında11 Nisan 2025’te MEB Şura Salonu’nda gerçekleşecek performansı öncesinde bir araya geldik.
WOMAN’ın yaratım süreci nasıl ilerledi?
Bu gösteriyi hayata geçirmek benim için hem sanatsal hem de kişisel açıdan büyük bir meydan okumaydı. Dokuz ay süren yoğun bir hazırlık sürecinden geçtik ve sonunda izleyiciyle buluşturduk. İspanya ve Meksika’daki turnelerimizde hem seyirciden hem de eleştirmenlerden olumlu tepkiler almak büyük bir mutluluktu. Gösteri sonunda insanların salondan heyecanla ayrıldığını görmek en büyük ödül.
Ankara Müzik Festivali’nde, size eşlik edecek dansçıları merak ediyoruz.
Sahnede, alanında uzman yedi kadın flamenko dansçısı benimle birlikte olacak. Kimi uzun yıllara dayanan bir deneyime sahip, kimisi genç ama büyük bir potansiyel taşıyor. Tutkularıyla ve enerjileriyle gösteriye büyük bir dinamizm katıyorlar.
Kadınların toplumda daha güçlü bir yer edinmesi için en önemli unsur sizce nedir?
Eğitim, bu konuda en büyük etkenlerden biri. Çocukların erken yaşlardan itibaren eşitlik ve saygı temelinde yetiştirilmesi gerekiyor. Ebeveynlerin bu konuda bilinçli olması, kadınların toplumda daha güçlü bir konuma gelmesini sağlayacaktır.
Kendi dans topluluğunuzu kurma fikri nasıl doğdu?
Yaklaşık 20 yıl boyunca kardeşlerimle Los Vivancos olarak sahne aldıktan ve 68’den fazla ülkeyi gezdikten sonra, kişisel bir sanat projesine imza atma ihtiyacı hissettim. 2019’da sahneye koyduğum ilk gösterim WOMAN, sahnede sergilenen gücün bir yansıması. Aynı zamanda, genç yeteneklere iş imkânı yaratmayı ve onların profesyonel gelişimlerine katkıda bulunmayı hedefliyorum. Kendi sahne deneyimlerimden ilham alarak, daha fazla sanatçının hayallerine ulaşmasına yardımcı olmak istiyorum.
Kardeşiniz Elias da bu projede yer alıyor. Kardeşle çalışmak zor mu kolay mı, ne dersiniz?
Elias’la çalışmak büyük bir keyif. Son derece yaratıcı ve uyum içinde çalışabileceğiniz biri. Birbirimizi çok iyi tamamlıyoruz ve ilerleyen zamanlarda birlikte daha fazla proje yapmayı umuyorum. WOMAN’a kattıkları için ona minnettarım.
WOMAN’ın koreografisini oluştururken, sizi en çok heveslendiren detay ne oldu?
Gösterinin işlediği konular – adaletsizlik, annelik, ilişkiler ve kadın gücü – beni derinden etkileyen meselelerdi. Ayrıca, Los Vivancos markasının gücü ve 20 yılı aşkın tecrübem de beni motive etti. Uluslararası seyirciye hitap eden, güçlü ve akılda kalıcı bir performans oluşturmak istedim.
Yoğun bir programın içinde fiziksel ve zihinsel olarak nasıl dinleniyorsunuz?
Dengeyi sağlamak için vücudumu dinlemeyi öğrendim. İş ve dinlenme arasında bir denge kurarak, beslenmeme dikkat ederek ve gerektiğinde mola vererek enerjimi koruyorum.
Aaron Vivancos’un dans stilinin en doğru tanımı nedir?
Dans tarzımı yenilikçi flamenko ve hikâye anlatıcılığıyla harmanlanmış bir stil olarak özetleyebilirim. Güçlü koreografiler, flamenkonun ritmik yapısı ve sahnedeki yoğun hareketlilik, gösterilerimin temel unsurları arasında. WOMAN’ın müzikleri ise tamamen özgün; Gonzalo Garcia Santos ile birlikte oluşturduğumuz özel bestelerden oluşuyor.
Ekibinizde olmak isteyen dansçılarda hangi özellikler olmalı?
Dansçılarımızın klasik bale, flamenko ve İspanyol dansı tekniklerinde yetkin olması önemli. Ayrıca sahnede güçlü bir duruş sergileyebilmeleri, kendilerine güvenmeleri ve dansa tutkuyla bağlı olmaları gerekiyor. Bir ekibin parçası olabilmek için sadece teknik yetenek değil, birlikte öğrenmeye ve gelişmeye açık olmak da çok önemli.
Sanatsal anlamda kimlerden ilham alıyorsunuz?
Babam benim için önemli bir rol model. Bunun yanı sıra, korkularını aşarak hayallerinin peşinden giden, projeleriyle başkalarının hayatına dokunan insanlara büyük hayranlık duyuyorum. Müzik, sinema, edebiyat ve dans, bana her zaman ilham veriyor. Sanatın farklı dalları, insanı düşünmeye, büyümeye ve yeni bakış açıları kazanmaya teşvik ediyor. Bu yüzden sanatsal üretimin her türü benim için çok kıymetli.
Sizi en çok etkileyen seyirciler hangi ülkelerdeydi desek, yanıt verir misiniz?:)
(Gülüyor) Farklı kültürleri tanımak harika bir deneyim. Her ülkenin seyircisi farklı tepkiler veriyor; kimi alkışlarla, kimi ritmik ayak sesleriyle, kimi de coşkulu tezahüratlarla gösteriye katılıyor. Ama benim için en önemlisi, performansın izleyicilerde bir duygu uyandırması ve onlara unutulmaz bir deneyim yaşatması.
Peki Los Vivancos olarak gösteriler devam edecek mi?
Evet, Los Vivancos hâlâ dünya turnelerine çıkıyor ve sahnede olmaya devam ediyor.
İlk yorum yapan siz olun