İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Olten Filarmoni Dünya Müzik Günü’nü Kutluyor

Her yıl 21 Haziran’da kutlanan Dünya Müzik Günü, müziğin evrensel diliyle insanları bir araya getiriyor. Fransa’da 1982 yılında başlayan ve zamanla küresel bir kutlamaya dönüşen bu özel gün, profesyonel sanatçılardan amatör müzisyenlere kadar herkesi müzik aracılığıyla buluşturuyor. Sokaklar, sahneler ve eğitim alanları müziğin birleştirici gücüyle yeniden hayat buluyor.

Dünya Müzik Günü, sadece bir kutlama değil; aynı zamanda sanatın yaşamın ayrılmaz bir parçası olduğu fikrini güçlendiren küresel bir çağrı. 

Müziğin Gücüyle Toplumu İyileştiren Bir Yolculuk

Sanatı sadece bir sahne performansından ibaret görmeyen Olten Filarmoni, klasik müziği toplumla buluşturmayı, kültürel zenginliği yaygınlaştırmayı ve sanatın herkes için erişilebilir olmasını sağlamayı temel misyonlarından biri olarak benimsiyor. Bugüne kadar gerçekleştirdiği projelerle sadece bir orkestra değil, aynı zamanda bir kültür taşıyıcısı olarak konumlanan Olten Filarmoni, müziği toplumun tüm kesimlerine ulaştırma gayretiyle çalışıyor. Bu amaçla Olten Sanat Vakfı çatısı altında faaliyet gösteren Olten Filarmoni Orkestrası ve Olten Filarmoni Sanat Okulu, sadece sahnede değil; eğitim programları, genç yeteneklere verdiği destek ve sosyal projelerle de kültürel gelişimin önemli bir aktörü olmayı sürdürüyor.

“Sanat Geleceğe Umutla Bakmamızı Sağlar”

21 Haziran Dünya Müzik Günü kapsamında yaptığı açıklama ile sanatın önemine vurgu yapan Olten Sanat Vakfı İcra Kurulu Başkanı Fatma Olten, şunları ifade etti:

“Müzik, insanın kendisi ve dünya ile bağ kurduğu en temiz, en sahici dildir. Bugün bir kez daha hatırlıyoruz ki sanat toplumları iyileştirir, bir araya getirir ve geleceğe umutla bakmamızı sağlar. Biz de bu sorumluluğu taşıyarak, müziği herkes için ulaşılabilir kılmak ve sanat yoluyla daha aydınlık bir toplum inşa etmek için çalışıyoruz.

“Müziğin Evrensel Dilini Herkes İçin Ulaşılabilir Kılmak İstiyoruz”

Okulun, 4 yaşından 70 yaşına kadar uzanan geniş yaş aralığını kapsayan eğitim modeliyle öne çıktığını vurgulayan Fatma Olten, sunulan programların yalnızca teknik beceri kazandırmakla kalmadığını, aynı zamanda öğrencilerin duygusal ve kültürel gelişimini de hedeflediğini belirtti. Olten, “4 yaşındaki öğrenciler kemana Suzuki metodu ile başlarken, ileri yaş grupları piyano gibi enstrümanlarla kişisel müzik yolculuklarına adım atıyor. Bizim için müzik eğitimi sadece bir ders değil; hayatla kurulan derin, duyarlı ve estetik bir bağdır.” dedi.

⁠E-BÜLTEN ABONELİĞİ

E-Bülten aboneliğiyle en güncel haberler e-posta kutunuzda!

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

×