Flamenko Müziğin Duayenleri Barcelona Guitar Trio & Dance ile Müzik, İlham ve Paco de Lucía Üzerine

Yaptıkları binlerce show, milyonlarca seyirci… Barcelona’da hem eleştirmenler hem de izleyiciler tarafından en yüksek puanı alan gösterinin sahipleri…Seoul Sanat Tiyatrosu, Tel Aviv Opera Evi, Emirates Palace Abu Dabi, Birleşmiş Milletler Genel Merkezi Paris ve Barcelona’nın dünyaca ünlü ve en güzel konser salonlarından biri olan Palau de la Música gibi simgesel mekanlarda unutulmaz performanslar sergileyen bu özel müzisyenler, bu akşam İstanbul AKM’de yarın ise Ankara CSO Ada’da sahne alacaklar. Biz de hayranlıkla takip ettiğimiz bu müzisyenlere ulaştık ve yoğun seyahatları sırasında Xavier Coll’a sorularımızı ulaştırmayı başardık. Bu konserleri kaçırmamanızı önemle tavsiye ederiz.

Not: Röportajın gerçekleşmesindeki emeği için sevgili Selin Çelik’e sonsuz teşekkürlerimizle.

Türkiye’ye hoşgeldiniz diyerek başlamak isteriz. Dünyanın dört bir yanında, Türkiye dahil, konserleriniz oldukça talep görüyor. Tebrikler! Bu nasıl bir his?

Teşekkür ederiz:) İşimizin birçok farklı ülke ve kültüre ulaştığını görmek bizi çok mutlu ediyor. Özellikle Türkiye örneğinde, Türk kültürünün Doğu ile Batı arasındaki buluşma noktasındaki çok önemli rolünün farkındayız, bu yüzden Türkiye bizim için ayrı bir öneme sahip.

Bugün AKM’de yarın ise Ankara’da gerçekleştireceğiniz “Paco de Lucía’ya Saygı: Barcelona Gitar Üçlüsü ve Dans” isimli gösteri hakkında biraz daha bilgi verebilir misiniz? İzleyiciler ne tür bir deneyim & performans beklemeli?

Burada sunduğumuz Paco de Lucía’ya Saygı adlı gösteri, İspanyol müziğiyle bir yolculuk yapmayı vaad ediyor. Bu, tarihin en büyük flamenco gitaristi olan Paco de Lucía’dan ilham alarak, onun eserleri ve diğer bestecilerin eserlerini dinleyeceğiniz, özenle çalışılmış bir konser. Gösteriye, flamenko dansçılarının ve perküsyonun katılımı ile, tüm duyulara hitap eden bir deneyim yaratıyoruz.

Uluslararası alanda büyük takdir toplayan üç virtüöz gitarist—Alí Arango, Xavier Coll ve Luis Robisco—ve iki harika flamenco dansçısı, José Manuel Álvarez ile Carol Morgado Monitor… Bu projede bir araya gelmeye nasıl ve ne zaman karar verdiniz?

Güzel sözleriniz için teşekkür ederiz. Yaklaşık on yıl önce, gösterimize daha görsel bir boyut katmak amacıyla perküsyon ve dans eklemeye karar verdik. Perküsyonist Lucas Balbo ve dansçılar José Manuel Álvarez ile Carol Morgado. Bu durum gösterimizi çok zenginleştirdi ve daha büyük sahnelerde sunulabilmesini sağladı. Ancak bazı konserlerde hala üçlü ya da üçlü + perküsyon formatını da koruyoruz.

Seoul Sanat Tiyatrosu, Tel Aviv Opera Evi, Abu Dabi’deki Emirates Palace, Paris’teki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi ve Barcelona’daki Palau de la Música gibi prestijli mekanlarda performans sergilediniz. Bu yerlerden hangisi üzerinizde en güçlü etkiyi bıraktı?

Bu çok zor bir soru…. Bir sahne ile diğerini seçmek gerçekten çok zor; her biri bize çok ilham verici deneyimler sunuyor.

Açıkçası, sahnede en yaratıcı sanatçılardan birisiniz. Bir performansınızda hepinizin tek bir gitar üzerinde birlikte çaldığı benzersiz bir anı izledik! Sahne performanslarınız, müziğin genel temaları ve havasıyla nasıl bir bağ kuruyor?

Müzik, bizim için bir yaşam biçimi, tıpkı soluduğumuz hava kadar vazgeçilmez. Müzik; çok derin anlardan, içinde mizahın da yer bulduğu durumlara kadar geniş bir yelpazeyi kapsar. Hep birlikte bir gitar çalma fikri, aslında şaka yaparak aklımıza geldi, ancak bunu sahnede yapabilmek için birçok ciddi prova yaptık:)

Açıkça görülüyor ki, birçok grup/sanatçı sizin çalışmalarınızdan ilham almış. Bu durum nasıl bir his uyandırıyor? Sizi kim ya da ne ilham veriyor?

Çok fazla ilham aldık, her sevdiğimiz müzik, dinlediğimizde bize küçük bir iz bırakıyor ve bu da çalma şeklimizi bir şekilde etkileyebiliyor. Tarzlar konusunda oldukça açığız; klasik müzik, flamenco, caz, pop gibi farklı müzik türlerini dinliyoruz… Öte yandan, başkalarını ne kadar etkilediğimizin farkında değiliz, ancak bu elbette oluyordur. Eğer işimiz başkalarına ilham veriyorsa, bu harika!

Yakın gelecekte, müzikal ya da başka bir şekilde heyecan verici bir şeyler var mı, bizimle paylaşmak isterseniz?

2025 yılı birçok seyahatle dolu. Şu an için Portekiz, Fransa, İsviçre, Polonya, Porto Riko’da tarihimiz kesinleşti ve ayrıca Amerika Birleşik Devletleri’nin batı kıyısı ve Avustralya’da birer turne planlanıyor.

Sahne hayatınız çok yoğun. Kendi kişisel zamanlarınızda kendinize ne tür şeyler yapmayı seviyorsunuz?

Her birimizin kendi özel hobileri var: Luis, bilardoya bayılır (çok iyi bir oyuncu!) ve harika bir müzik prodüktörüdür; Alí mükemmel video ve ses kayıtları yapar ve benim hobim ise beynin tüm yönleriyle ilgilenmek: psikoloji, nörobilim, psikiyatri ve felsefe gibi alanlar. Ayrıca Barcelona’daki ESMUC (Katalonya Yüksek Müzik Okulu) öğretim üyeliği de yapıyorum.

İlham sizin için ne anlama geliyor?

İlham, bazen çalışırken aniden ortaya çıkar ve her şeyin akışa girmesini sağlar; bu, özel bir andır. Ama asıl önemli olan, her zaman heyecanla çalışmaktır.

En çok hangi müzik türlerini dinlersiniz?

Az önce söylediğim gibi, çok çeşitli müzik türlerini dinliyoruz. Bir tarzla kendimizi sınırlamak istemiyoruz çünkü her tarzın bize çok ilginç fikirler sunduğunu düşünüyoruz ve gerçekten pek çok farklı müzik türünü seviyoruz. O sebeple buna çok ama çok geniş bir yelpaze diyebiliriz.