İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Gate 27’nin 2024 Almanak’ı Yayımlandı

Bilgi, Merak ve Keşifle Dolu Bir Yıl

2019 yılında kurulduğu günden bu yana sanat, bilim ve sosyal etki alanında yaratıcı pratikleri destekleyen Gate 27, 2024 yılına ait kapsamlı Almanak yayınıyla konuklarıyla deneyimlediği yaratıcı serüvenin hafızasını tutmaya devam ediyor.

Gate 27’nin İstanbul ve Ayvalık’taki yerleşkelerinde ağırladığı sanatçılar, düşünürler, araştırmacılar ve yaratıcı disiplin temsilcileriyle ördüğü yıl boyu süren üretim ağını belgeleyen Almanak’ın güncel edisyonu, yalnızca bir arşiv olarak değil, sanatın toplumsal ve ekolojik dönüşümdeki etkisini görünür kılan kolektif bir bellek çalışması olarak da öne çıkıyor.

Gate 27’nin 2020 yılından beri düzenli olarak yayımladığı almanaklar, konuklarının üretim süreçlerini detaylı biçimde belgeliyor ve bu süreçlerin aktarımına kalıcı bir katkıda bulunuyor. Almanak’ın 2024 yılı edisyonu, farklı coğrafyalardan gelen sanatçıların yürüttüğü disiplinler arası projeleri, program süresince gerçekleşen etkinlikleri, iş birliklerini ve Gate 27 Koleksiyonu’na kazandırılan yeni eserleri, 2024 yılı faaliyet raporuyla birlikte bütünlüklü bir içerikle sunuyor.

 Gate 27, Disiplinler Arası Diyaloğun Yaşayan Alanı

Gate 27’nin Kurucusu E. Melisa Sabancı Tapan, 2024 Almanak’taki önsözünde Gate 27’nin geçirdiği dönüşüme şöyle dikkat çekiyor:

“Gate 27, yalnızca bir konuk programı değil; kolektif düşünceyle beslenen, sanat ve bilimin ortak üretim alanlarına dönüştüğü bir etkileşim platformudur. Bu yıl, birbirinden farklı yaklaşımlarla çalışan konuklarımızın yarattığı çeşitlilik, Gate 27’nin üretim zeminini daha da derinleştirdi.

Gate 27, sanatçıları yalnızca üretim için ağırlamakla kalmıyor; farklı bilgi alanlarından gelen kişilerle kurdukları ilişkiler sayesinde sanatın bilimle, doğayla, toplumsal hafızayla ve zanaatla yeniden şekillendiği bir alan yaratıyor.

Bugüne kadar çoğunlukla sessiz bir katılımcı rolü üstlenerek konuklarımızın araştırmalarının veya taslak projelerinin bir parçası olduk. Ancak geleceğe baktığımızda, daha derin ve anlamlı bir etki yaratmanın yollarını arıyor; farklı projeleri ve
iş birliklerini daha güçlü bir şekilde destekleyerek, bu fikirlerin henüz hayal bile edemediğimiz insanlara ve yerlere ulaşarak dalga dalga yayılmasını sağlamayı hedefliyoruz.”

 Almanak, Faaliyet Raporu ve Röportajlarla Derinleşiyor

Gate 27 Direktörü Burak Mert Çiloğlugil tarafından hazırlanan faaliyet raporu, 2024 yılı boyunca gerçekleşen çalışmaların analizini sunarken Gate 27’nin geniş bir paydaş kitlesini dahil ederek yarattığı sosyal etkiye de ışık tutuyor. Röportajlar, iş birlikleri ve konuk görüşmeleri aracılığıyla Gate 27’nin kurumsal vizyonunun farklı disiplinlerde nasıl yankı bulduğu bu yılki yayında detaylıca işleniyor.

Gate 27, programlarını Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri No. 11 (Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar), No. 12 (Sorumlu Üretim ve Tüketim), No. 13 (İklim Eylemi) ve No. 16 (Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar) doğrultusunda kurguluyor. Bu yaklaşım, 2024 yılında ağırlanan konukların projelerinde doğrudan görülebiliyor. 2024 yılında ağırlanan konukların projeleri çevre, adalet, erişim ve dayanışma gibi temalara odaklanıyor. 

Gate 27 Direktörü Burak Mert Çiloğlugil, 2025 yılında sosyal etki ölçümü çalışmalarının birinci fazı olan Gate 27’nin konuklarına yönelik yaratmayı hedeflediği sosyal etki raporununun da yayınlanacağı bilgisini vererek şunları ekledi; “Konuklarımızın Gate 27’de geçirdiği sürece destek veren iş birlikçilerimize teşekkür ediyoruz. İş birlikçilerimiz yalnızca mekân veya üretim imkânı sunmakla kalmıyor, sürece dahil olup karşılıklı bilgi alışverişine katkıda bulunarak Gate 27’nin faaliyetlerinin endüstriye de ilham vermesini, farklı iş yapış şekillerinin tasarlanmasını da sağlıyorlar. Gate 27 olarak, 2025 yılında da sanatı, bilimi ve kolektif üretimi merkeze alarak dönüşümün parçası olmaya devam edeceğiz.”

Gate 27, 2024 Yılında 10 Konuğun Projesine Ev Sahipliği Yaptı

2024 yılında Gate 27’nin İstanbul’daki yerleşkesinde 7, Ayvalık’taki yerleşkesinde 3 olmak üzere toplam 10 projenin araştırma ve üretim sürecine destek verildi. Bu sene davet edilen projeler biyo-taklit ve biyo-malzeme kullanımını önceleyerek, bilim ve sanatın kesişim noktalarının araştırılmasını vurguladı.

Ying Xinxun

Damla Yalçın, kombu çayı fermantasyonu sırasında oluşan SCOBY isimli biyo-materyalin tekstil alanında kullanılma ihtimalini ve yeni malzeme üretim olasılıklarını araştırdı. Sanatçının bilimsel alanda denemelerde bulunabilmesi için Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Nur Mustafaoğlu’nun yönetimindeki laboratuvarda çalışma imkânı yaratıldı.

Gabriela Albergaria, İstanbul’daki park, bahçe ve bostanların kent yaşamı içindeki rolünü, doğanın kentleşme sürecinde yaşadığı değişimin ve bu sürecin getirdiği sonuçları araştırdı ve belgeledi.

Indigo Perry, kişisel yas sürecinden yola çıkarak hazırladığı performanslar aracılığıyla travmanın sağaltılması ve kötü deneyimlerle yaşama devam edebilme gücünün geliştirilmesine odaklandığı yeni kitabı üzerinde çalıştı.

Ayfer İdil Kemaloğlu, Ayvalık’ta geçirdiği konuk süreci boyunca bölgede yetişen zeytin ağaçlarının üzerindeki likenleri inceledi, çeşitli bilim insanlarıyla bir araya gelerek likenlerin biyolojik yapılarını taklit ettiği sürdürülebilir şehir tasarımları üzerinde çalıştı. Sanatçının geçirdiği konuk sürecine Sabancı Üniversitesi Emeritus öğretim üyesi Prof. Dr. Zehra Sayers, Marmara Üniversitesi’nde öğretim üyesi Prof. Dr. Gülşah Çobanoğlu, Ege Üniversitesi’nde öğretim üyesi Prof. Dr. Ayhan Şenkardeşler bilimsel destek sundu.  

Nathalie Rey, cenaze işleri ve etrafında gelişen sektörlerin sürdürülebilirliğinin göz ardı edilmesine dikkat çekerek yaşam ve ölümün bir bütün olarak sürdürülebilir uygulamalara dahil edilmesini önerdiği “İyi Yaşa, İyi Öl” isimli projesi üzerinde çalıştı. Konuk sürecinde ürettiği eserleri özel gösterim haftasıyla kültür sanat sektörü temsilcileriyle buluşturdu. Bununla birlikte PerformIstanbul iş birliğinde PerformIstanbul’un Galata’daki mekânında bir performans gerçekleştirdi. 

Abigail Reynolds, heykel ve yerleştirme sanatı aracılığıyla doğa olaylarının (mevsimlerin oluşumu, iklim olayları vb.) insan yaşamındaki rolünü belgeliyor. Gate 27’deki konuk sürecinde Boğaz’ın esintilerinden ve Gate 27’nin İstanbul yerleşkesinin günün farklı saatlerinde aldığı güneş ışığından yola çıkarak çeşitli eserler üretti.

Passepartout Duo adlı İtalya ve ABD’den gelen çağdaş müzik ikilisi, Ayvalık’ın çeşitli koylarından aldıkları su altı ses kayıtlarıyla besteler oluşturdu. Su altı yaşamı ses aracılığıyla belgeleyen bu kayıtlar, ikilinin kendi ürettikleri enstrümanlar aracılığıyla sunuluyor.

Elif Çak, gastrofizik ve nörofizik alanında yapılan araştırmaları tasarımlarıyla bir araya getiriyor. Tabak, bardak ve benzeri sunum öğelerinin tasarımlarının tüketim sırasında duyularımıza olan etkisi aracılığıyla artırılmış bir tüketim deneyimi sunulması üzerine araştırmalar yapan sanatçı, . Gate 27’deki konuk sürecinde ilk kez cam ile çalıştı. 

Ying Xinxun, geleneksel nakış uygulamalarının ısıya duyarlı iplikler gibi yeni malzemelerle bir araya getirilerek zanaatın sürdürülmesi ve kültürel hafızaya katkı sunulması üzerine çalışıyor. Çin’deki Hangzhou Üniversitesi Fiber Sanatlar Bölüm Başkan Yardımıcısı olan sanatçı, İstanbul’daki konuk sürecinde sanatçı, küratör ve tasarımcıları buluşturduğu bir nakış atölyesi düzenledi ve atölye kapsamında üretilen desenlerden çeşitli eserler üreterek sergiledi.

Murat Akagündüz, göçmenlerden geriye kalan balık ağı, can yeleği ve kırık sandal parçaları gibi nesnelerin gündelik yaşamla tekrar nasıl ilişkilendiğine dair gözlemlerini Ayvalık’taki konuk süreci sırasında hazırladığı performatif desenlere aktardı.

İş Birlikleriyle Güçlenen Bir Ekosistem

Gate 27’nin 2024 yılı programı, konuk sanatçıların üretimlerinin yanı sıra çeşitli etkinlikler, projeler ve söyleşilere katkıda bulunan araştırmacı ve yaratıcı isimlerle daha da zenginleşti. 

ORTA’nın Pazarlama ve Sürdürülebilirlik Müdürü Sebla Önder, markanın sürdürülebilirlik yatırımlarını desteklemek için yaratıcı kişi ve topluluklarla çalışmayı önemsediklerini şu sözlerle ifade etti: “ORTA’nın DNA taşlarını sanat, teknoloji ve sürdürülebilirlik oluşturuyor. Moda sektörüne hizmet eden bir şirket olduğunuzda, sanat aslında bir parçanız oluyor. Bizler sanatı biyolojide, ekolojide, sistemlerde ve yaşamın kendisinde görüyoruz. Geleceğin de sanat, bilim ve teknoloji arasında köprü görevi görebilen sanatçılar tarafından şekilleneceğine inanıyoruz.” 

Öte yandan, yıl boyunca düzenlenen atölye ve söyleşi serilerinde yer alan katılımcılar ve akademisyenler, Gate 27’nin bilgi alışverişine dayalı yapısını güçlendirdi. Sabancı Üniversitesi Küçükköy Yaratıcı Teknolojiler Atölyesi yöneticisi Levent Kahraman, Gate 27 ile gerçekleştirdiği iş birliğine dair görüşlerini şu sözlerle paylaşarak kurumların sosyal etki yaratımının önemini vurguluyor:Ayvalık Yaz Okulları kapsamında sunduğumuz eğitimlerle çocukların yaratıcılıklarını destekleyen, pratik uygulamaları ön plana çıkaran, teknolojiyi günlük hayatlarında nasıl kullanabileceklerini deneyimlemelerine öncelik veren bir anlayışımız var. Bu yaklaşımımızın Gate 27’yle tanıştığımdan beri birbirine uyumlu olacağını düşünüyordumKüçükköy Yaratıcı Teknolojiler Atölyesi olarak düzenlediğimiz atölye ve eğitimlerde, çocuklara ve gençlere farkındalık kazandıracak konulara yer veriyoruz. Ayrıca, bölgede yürütülen kültürel, mimari ve doğal koruma alanındaki projelere dahil oluyor; eğitimler, sunumlar, söyleşiler ve toplantılara ev sahipliği yapıyoruz. Böylece sadece çocuklara ve gençlere değil yöneticilere, eğitimcilere ve yerelde yaşayanlara da farkındalık kazandırmaya çalışıyoruz.

Gate 27, yalnızca sanatçılar için değil, aynı zamanda akademisyenler, zanaatkârlar ve kültürel üreticiler için de bir buluşma ve etkileşim alanı olmaya devam ediyor. Bu çok katmanlı yapı, sanatın kolektif üretimle nasıl daha güçlü hale geldiğini bir kez daha ortaya koyuyor.

Sanat ve Bilim Ortak Zeminlerde Buluştu

Gate 27 ve Sabancı Üniversitesi arasındaki iş birliği sayesinde Gate 27’nin konuk sanatçıları, üniversitenin laboratuvarlarına erişim sağlayarak projelerini bilimsel yöntemlerle zenginleştirme imkânı buldu. Bu yıl iş birliğinin kapasitesinin genişlemesi ile birlikte üniversitenin çeşitli araştırma merkezleri de sürece dahil oldu.  Geçtiğimiz yıl olduğu gibi Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Nur Mustafaoğlu, kendi yönetimindeki laboratuvarı Gate 27’nin konuğu Damla Yalçın için açtı. Sanatçı, SCOBY malzemesini araştırmak ve başka formlara dönüştürebilmek adına laboratuvar ekibiyle birlikte çeşitli deneylerler gerçekleştirdi.

2024 yılında İdil Kemaloğlu’nun projesi aracılığıyla Sabancı Üniversitesi ile olan iş birliğinin kapsamı genişletildi. Sabancı Üniversitesi Collaboration Space (Co-Space)Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM)Tümleştirilmiş Üretim Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi (SU IMC) ve Üniversite’nin Ayvalık’ta bulunan Küçükköy Yaratıcı Teknolojiler Atölyesi, Kemaloğlu’nun projesine destek vererek sanat, bilim ve endüstrinin kesişimine dair anlamlı katkılar sundu. 

Gate 27 Koleksiyonu’na 20 Yeni Eser Dahil Edildi

Gate 27, konuk programına katılan sanatçıların bağışladığı eserlerden oluşturduğu Gate 27 Koleksiyonu’nu 2024 yılı itibarıyla 20 yeni eserle zenginleştirdi. Böylelikle koleksiyonda bulunan toplam eser sayısı 100’e ulaştı. Bu bağışlar, Gate 27’nin yalnızca bir üretim alanı değil, aynı zamanda kalıcı kültürel mirasların inşa edildiği bir bellek alanı olduğunun göstergesi.

Etki ve Erişim: Nicelik Değil Nitelik Ön Planda

Gate 27, yıl boyunca gerçekleştirdiği 15 fiziksel etkinlikte toplam 290 kişiye ulaşırken; dijital ortamda yürütülen kampanyalar ve medya görünümleri sayesinde 1.105.000 kişiye erişim sağladı. Ayrıca 94 farklı yayında yer alan içeriklerle ulusal ve uluslararası düzeyde görünürlük artırıldı. Gate 27’nin kamusal programı, özel gösterimler, sanatçı söyleşileri, çocuk atölyeleri ve özel ziyaretlerle daha geniş bir topluluğa açıldı.

Gate 27 Hakkında

Gate 27, farklı pratiklerin araştırma ve üretim süreçlerini desteklemek ve disiplinler arası etkileşime zemin yaratmak amacıyla 2019’da kurulmuş bir uluslararası konuk sanatçı programıdır. Sanatı bir araştırma yöntemi olarak ele alan Gate 27, sanatçı, araştırmacı ve akademisyenleri, ekoloji, sürdürülebilirlik, erişilebilirlik ve yerel yaratıcı ağlar etrafında bir diyalog kurmaya Yeniköy ve Ayvalık’taki mekânlarına davet eder. Kamusal programlar ve etkinliklerle yeni iş birliklerinin oluşmasını teşvik eder. 

Gate 27, katılımcılara dört ila on iki hafta boyunca fikirlerini üretime dönüştürebilecekleri sakin bir çalışma ortamı ve atölye ortamı sağlamakla birlikte araştırmalarını derinleştirebilmeleri için çeşitli kaynaklara ve kişilere ulaşmalarında kolaylaştırıcı rol üstlenir. Katılımcılar, programda daha önce konuk olmuş sanatçı ve araştırmacılardan oluşan geniş ve devamlı büyüyen bir iletişim ağının parçası olurlar.

Gate 27’nin konukları, alanında uzman isimlerin danışmanlığından faydalanırken, programın önceki konuklarıyla da profesyonel ağlarını genişletebiliyor.

⁠E-BÜLTEN ABONELİĞİ

E-Bülten aboneliğiyle en güncel haberler e-posta kutunuzda!

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

×