Maya Oğuz’un ‘Reçete Defteri’ başlıklı sergisi, sanatla gastronominin kesişiminde unutulmaz bir yolculuk vadediyor. Roma’daki çarpıcı solo sergisinin ardından sanatçının imzasını taşıyan bu yeni sergi, görsel estetiğin ötesine geçerek duyuları harekete geçiren bir hikâye anlatıyor. 14 Nisan 2025’te İstanbul’un gözde mekânlarından Markus Restaurant’ta gerçekleşecek bu tek gecelik etkinlik, sanatseverleri mutfağın kalbine ve sanatın ruhuna davet ediyor.
Mutfaktan tuvale: Bir sanatçının gastronomi macerası
Maya Oğuz, bu sergide alışılagelmiş tuvallerin dışına çıkıyor ve gastronominin büyülü dünyasını sanatına taşıyor. Sanatçı, üç ay boyunca fine dining mutfağında şeflerle omuz omuza çalışarak tabakların yaratım sürecini adım adım gözlemledi. Tariflerin doğuşundan sunumun inceliklerine, mutfaktaki ekip ruhundan lezzetin hikâyesine kadar her ayrıntıyı tuvallerine işledi. Ortaya çıkan eserler, sadece görsel bir şölen değil, aynı zamanda mutfağın kaotik ama büyülü dünyasına açılan bir pencere. Maya’nın fırçasından dökülen her bir tabak, hem bir sanat eseri hem de bir hikâyenin taşıyıcısı olarak izleyiciyi büyülüyor.

Bir gecelik sanat ve lezzet şöleni
14 Nisan 2025 Pazartesi akşamı saat 19:00 – 22:30 arasında, Markus Restaurant’ta düzenlenecek ‘Reçete Defteri’ sergisi, sanatseverlere eşsiz bir deneyim sunacak. Ziyaretçiler, Maya’nın tuvallerinde hayat bulan tabakların hikâyelerini keşfederken, bu eserlerin ilham verdiği tatları da deneyimleme şansı bulacak. Sanat ve gastronominin bir araya geldiği bu gece, duyulara hitap eden bir şölene dönüşecek. Ancak bu özel deneyim, sadece bir akşam sürecek.
Maya Oğuz: Genç Bir Yeteneğin Çok Yönlü Yolculuğu
2002 yılında İstanbul’da doğan Maya Oğuz, sanat dünyasında genç yaşına rağmen derin izler bırakmaya aday çok yönlü bir sanatçı. ENKA Okulları’ndan mezun olan Maya, henüz ortaokul yıllarında ENKA’dan “En İyi Sanatçı Ödülü”nü alarak yeteneğini o yıllarda ortaya koydu. Eğitimine İtalya’da, Roma’daki prestijli NABA’da (Nuova Accademia Di Belle Arti) Resim ve Görsel Sanatlar alanında burslu olarak devam etti. Sanat yolculuğunda sokak sanatından çizgi romana, grafik tasarımdan modaya uzanan geniş bir yelpazede keşifler yaptı.
Çizgi roman ve sokak sanatıyla yükselen bir yıldız
Maya’nın sanatla tanışması, 2015 yılında ABD’deki The Kubert School Yaz Okulu’nda aldığı boyama, illüstrasyon ve karakter tasarımı dersleriyle ivme kazandı. 2016’da Büyükada Anadolu Kulübü’nde açtığı solo sergi, onu İstanbul Comics & Art Festivali’ne (ICAF) taşıdı ve burada iki yıl boyunca kendi standını açan en genç sanatçı oldu. Aynı yıl İsviçre’deki Fumetto Uluslararası Çizgi Roman Festivali’nde çizgi romanı, 1003 eser arasından ilk beşe girerek büyük bir başarı elde etti. 2017’de Büyükada Kültür Vakfı ile iş birliği yaparak çocuklar için sanat atölyeleri düzenledi ve toplulukla bağlarını güçlendirdi.



Sanattan modaya, fuarlardan galerilere
Sokak sanatına olan tutkusunu graffiti, özel tasarımlar ve video klipler için arka planlar yaratarak derinleştiren Maya, 2021’de “Mayox Street Wear” adlı sokak giyimi markasını kurarak modaya adım attı. Contemporary İstanbul’un 2022 ve 2023 edisyonlarında Exhibitor ekibinde yer aldı, aynı zamanda Artissima Sanat Fuarı’nda Öktem Aykut Gallery için galeri asistanlığı yaptı. 2023’te Roma’daki Level Art Gallery’de ikinci solo sergisi ‘THE EXPERIENCE’ı açarak uluslararası sahnede adını duyurdu.
Bugün ve gelecek
Sanat dünyasında birikimlerini çeşitlendirmeye devam eden Maya Oğuz, ‘Reçete Defteri’ ile sanat ve gastronomiyi birleştirerek sınırları zorluyor. Her projesinde yaratıcılığını yeni bir boyuta taşıyan sanatçı, ilham verici hikâyeler anlatmaya ve izleyicileriyle bağ kurmaya devam ediyor. Bu sergi, onun cesur ve yenilikçi ruhunun en güzel yansımalarından biri.
İlk yorum yapan siz olun