13 Mayıs akşamı, Soho House İstanbul’da düzenlenen sanatçı konuşmasındaydık.
Sadece yaklaşmakta olan bir sergiye değil, aynı zamanda sanatın görünmeyeni görünür kılma potansiyeline tanıklık ettik. Küratör Anlam De Coster’ın moderasyonunda, sanatçı Anousha Payne ile yapılan bu söyleşi, 16 Mayıs 2025’de Zeyrek Çinili Hamam’da açılacak olan “Murmurations” başlıklı sergiye dair derinlikli ve şiirsel bir bakış sundu.
“Henüz Beş Yaşındayken Biliyordum Sanatçı Olacağımı”
Anlam De Coster, söyleşiye şu soruyla başladı:
“Sanat pratiğinizde hikâye anlatımı, mitoloji ve materyalle nasıl bir bağ kuruyorsunuz? Sanatçı olmaya nasıl karar verdiniz?”
Anousha Payne içtenlikle yanıtladı:
“Aslında sanatçı olma kararı çok küçük yaşta, beş yaşımdayken çıktı ağzımdan. Babamın bir tablosunu, babaannemin evinde görmüştüm. O anda karar verdim. İngiltere’de sanat eğitimi almak, düşünce yapımı çok etkiledi. Orada çoğu zaman fikir önce gelir, malzeme sonra. Ama benim için bu ikisi hiçbir zaman ayrı olmadı. Malzeme, düşünceyi taşıyan bir varlık gibi benim işlerimde.”
“Malzeme, Hafızayı Taşır. Bazen Bir Gölge, Bazen Bir Ses Olarak.”
Konuşmanın ilerleyen bölümünde De Coster; Payne’in işlerinde ritüel, hafıza ve sessizlik gibi kavramların nasıl somutlaştığını sordu.

Payne şöyle yanıtladı:
“Doğal objelerle çalışmayı seviyorum. Mesela sergide kullandığım ot heykelleri ya da taşlar, bazen bir insanı, bazen bir ruhu simgeliyor. Hafıza dediğimiz şey, sadece zihinsel değil, maddesel de olabilir. Bitkiler, seramikler, iplikler… Bunların her biri bir hafızayı, bir sesi, bir geçmişi taşıyabilir.”
“İstanbul’a İlk Geldiğimde Neyle Başlayacağımı Bilemedim.”
Sanatçının İstanbul’a gelişiyle başlayan araştırma süreci de konuşmanın odak noktalarından biriydi.
Anlam De Coster şöyle sordu:
“Zeyrek Çinili Hamam’la ilk karşılaştığınızda neler hissettiniz?”
Anousha Payne bu soruyu şöyle yanıtladı:
“İlk gelişimde mekâna hayran kaldım. Ama aynı zamanda çok zorlandım. Çünkü nereden başlayacağımı bilemiyordum. Her şey beni içine çekiyordu. Duvarlardaki izler, bilinmeyen hikâyeler… Adeta yaşayan bir varlık gibiydi o hamam. Sonra duvarlardaki çizimlerle tanıştım. 16. yüzyıldan kalma, ayrıntılı gemi çizimleri. Belki tutsak işçiler çizmişti. O çizimler, hayaletler gibi bana seslendi. Ve işte sergi bu hayaletlere cevap olarak doğdu.”
“Kadınların Sesi Duvarlarda Hâlâ Yankılanıyor.”

De Coster, kadınlık deneyiminin sergideki rolünü sorduğunda Payne şu sözleri söyledi:
“Hamam, Osmanlı döneminde kadınların özgür olabildiği az sayıdaki mekânlardan biriymiş. Eşlerinden izin almadan gidebildikleri, sosyalleştikleri, dinlendikleri bir alan. Ama tarihte onların izine çok az rastlıyoruz. Ben bu sergiyle o kayıp sesleri, o duvarların içinden gelen yankıları bugüne taşımak istedim. Ses yerleştirmesinde annemin, kız kardeşimin ve kendi sesimi kullanmam da bu yüzden. Koro gibi, yankılanan bir dişil enerji kurmak istedim.”
“Murmurations: Tekrarlanan Bir Fısıltı Gibi…”
Anlam De Coster, serginin başlığı hakkında da sorular sordu:
“‘Murmurations’ başlığı nasıl ortaya çıktı?”
Anousha Payne’in cevabı ise serginin şiirsel ruhunu yansıtır nitelikteydi:
“Aslında ‘commemoration’ kelimesinden türedi. Ardından gökyüzünde senkronize uçan kuş sürülerini izlerken, onların hareketine ‘murmuration’ denildiğini öğrendim. Bir fısıltı, bir tekrar, bir yankı gibi. Aynı zamanda mekânda dolaşan hayaletlere, belleğe, duvardaki izlere de karşılık geliyor. Bu sözcükteki çok katmanlı anlam, sergiyi en iyi ifade eden şey oldu.”
Zeyrek Çinili Hamam’da Bir Arkeoloji Şiiri
Söyleşinin sonunda Payne, kullandığı malzemelere de değindi:
“Seramik, bana hep teni çağrıştırıyor. Yüzeyindeki kıvrımlar, çatlaklar birer anlatı gibi. Yün, pamuk, otlar, taşlar… Her biri bir iz taşıyor. Atölyemde bir parçayla başlıyorum, onun etrafına bir hikâye kuruyorum. Bu neredeyse şiirsel bir arkeoloji gibi.”
Payne’in kişisel belleği, İstanbul’un kolektif tarihiyle iç içe geçiyor. Murmurations, duvarlardan gelen fısıltıları bugünün diliyle yeniden kuruyor.

Bilgi Notu
- Sergi: Murmurations
- Sanatçı: Anousha Payne
- Küratör: Anlam De Coster
- Yer: Zeyrek Çinili Hamam, İstanbul
- Tarih: 16 Mayıs 2025 itibarıyla
- Teknikler: Seramik, ses yerleştirmesi, doğal malzeme, tekstil
İlk yorum yapan siz olun