Hamam kültürü, yüzyıllardır Osmanlı ve Türk geleneklerinin bir parçası olarak hem beden hem de ruh temizliği için vazgeçilmez bir deneyim sunuyor. İstanbul, tarih kokan atmosferiyle yerli ve yabancı misafirlere hamam keyfini doya doya yaşama fırsatı tanıyor. İşte, İstanbul’un en ünlü hamamları ve fiyatları ile ilgili detaylar:
Zeyrek Çinili Hamam
105 € – 220 €
Tarihi dokusunu koruyan Zeyrek Çinili Hamam, Osmanlı’nın estetik anlayışını modern tasarımla birleştiriyor. Geleneksel çinilerle süslenmiş bu hamam, tarih meraklıları için benzersiz bir deneyim sunuyor. Hamam, otantik bir atmosferde kese ve köpük masajı hizmetleriyle biliniyor. Fiyatların çeşitlilik göstermesi, misafirlere ihtiyaçlarına uygun bir paket seçme imkânı sağlıyor.
Zeyrek Çinili Hamam’da aynı zamanda Alekos Fassianos:Bizans’a Yelken Açmak isimli sergisi sanatseverlerin ziyaretini bekliyor. Sergi, Yunan sanatçı Alekos Fassianos’un (1935-2022) eserleriyle hamamın çok yönlü tarihi ve kültürel mirası arasında bir diyalog kuruyor. Küratörlüğünü Anlam de Coster’in üstlendiği ve Alekos Fassianos Müzesi işbirliğiyle düzenlenen sergi, hamamın restorasyonu sırasında keşfedilen Bizans sarnıcında gerçekleşiyor.
Başlığının ilhamını William Butler Yeats’in Sailing to Byzantium (Bizans’a Yolculuk) şiirinden alan sergi; izleyicileri tarih, mit ve hayal gücü arasında katmanlı bir keşfe davet ediyor. Sanatçının Yunan mitolojisi ve Bizans ikonografisinden beslenen eserleri, sarnıçta ortaya çıkarılan ve hamamın inşaatında çalışan kürek mahkumlarının yaptığı düşünülen gizemli gemi grafitilerindeki kahramanların ve korsanların yer altı dünyasına ve düşlerine konuk oluyor.
Cağaloğlu Hamamı
2500 TL (Kese ve köpük dahil)
1741 yılında inşa edilen Cağaloğlu Hamamı, hem yerli hem de yabancı ziyaretçilerin İstanbul’da en çok tercih ettiği hamamlardan biri. UNESCO tarafından da desteklenen bu hamam, geleneksel Osmanlı mimarisiyle göz dolduruyor. Kese ve köpük masajıyla, bedeninizi yenilerken hamam ritüellerinin keyfini çıkarabilirsiniz.
1741 yılında inşa edilen Cağaloğlu Hamamı, Osmanlı İmparatorluğu döneminde yapılan en son hamamdır.
Ayasofya Camii içinde yer alan Sultan Mahmut Kütüphanesi’ne bir gelir temin etmek amacıyla İstanbul, Eminönü, Alemdar’da Prof. Kazım İsmail Gürkan Caddesi’nde çifte halk hamamı olarak inşa edilmiştir.
O dönemin baş mimarlarının isimlerine baktığımızda, Süleyman Ağa ile başlayıp Abdullah Ağa ile bitirildiğini görürüz. İstanbul’da inşa edilebilecek bu türün en son örneğidir ve o kadar başarılı bir hamamdır ki, günümüzde hâlâ faaliyet vermektedir. Kadın bölümünün giriş kapısı bir ara sokak olan Hamam Sokağı’nda; erkeklerin girişi ise her iki tarafta klasik mukarnas başlıkları olan iki mermer sütun ile ana yolda yer almaktadır.
Çemberlitaş Hamamı
1700 TL
Mimar Sinan imzası taşıyan Çemberlitaş Hamamı, 1584 yılından bu yana İstanbul’un tarihi merkezlerinden birinde hizmet veriyor. Geleneksel şehir hamamı atmosferi arayanlar için bu mekan, otantik deneyimiyle dikkat çekiyor. Kese ve köpük gibi hizmetlerle, misafirlerine yenilenmiş bir enerjiyle ayrılma fırsatı sunuyor.
Hamam, 1584’ten beri Türkiye’nin en uzun soluklu işletmesi olarak sayılıyor. Çemberlitaş Hamamı, Çemberlitaş’ta Divanyolu üzerinde, I. Constantinus’un (M.S. 324-337) diktirdiği anıtın Vezir Hanı tarafında yer alıyor. Hamam’ın karşısında Köprülü Mehmed Paşa Camii, medresesi ve türbesi, yanında Vezir Hanı, eski Dar’ül-fünun binası, civarında ise Sultan II. Mahmud Türbesi ve haziresi, Köprülü Kütüphanesi, Atik Ali Paşa Camii, medresesi ve Ali Baba Türbesi mevcut.
Kılıç Ali Paşa Hamamı
2900 TL (Kese ve köpük dahil)
Tophane semtinde bulunan Kılıç Ali Paşa Hamamı, 16. yüzyılda Osmanlı donanmasının önde gelen isimlerinden Kılıç Ali Paşa için Mimar Sinan tarafından inşa edilmiş. Mekan, tarih ve lüksü bir araya getiren atmosferiyle dikkat çeker. Hamam ritüellerine ek olarak köpük masajı ve dinlendirici kese hizmeti sunan bu hamam, İstanbul’daki en prestijli deneyimlerden birini sunuyor.
Işığı geçiren geniş kubbeleriyle Kılıç Ali Paşa Hamamı’nın Mimar Sinan mührünü taşıdığı görür görmez anlaşılıyor. Büyük ustanın son eserlerinden olan Hamam, 1578-1583 tarihleri arasında inşa edilmiş. Dış cepheden rahatça görülebilen açıklıkta harikulade bir silüete sahip. Işığı geçiren fil taşlarıyla bezeli kubbelerin yanında İstanbul’un ikinci en büyük hamam kubbesi olan görkemli ana kubbe 17 metre genişliğinde ve 14 metre yüksekliğinde. İçeri girince bu kubbenin altında yapının güzelliğine insan bir kez daha tanık oluyor.
Hamam, yedi yıl boyunca titizlikle sürdürülen yoğun bir çalışmanın ardından 2012 yılında restore edilerek yeniden hizmete açılmıştır. Kılıç Ali Paşa Hamamı, günümüzde ziyaretçilere hizmet veren bir hamam olarak işlev görüyor.
Çukurcuma Hamamı 1831
80 € (Kese ve köpük dahil)
Kadın ve erkek misafirleri birlikte ağırlayabilen nadir hamamlardan biri olan Çukurcuma Hamamı, modern ve geleneksel detayların uyumuyla öne çıkıyor. Beyoğlu’nun kalbinde bulunan bu mekan, zarif çini işlemeleriyle dikkat çekiyor. Rahatlatıcı bir kese ve köpük masajıyla, bedeninizi yenileyip zihin yorgunluğunuzu geride bırakabilirsiniz. Hamamın kadın-erkek karışık kullanıldığını da belirtelim.
Çeşitli kaynaklarda Çukurcuma Hamamı‘nın 1830’lu yıllarda I. Abdülhamid’in eşi ve II. Mahmud’un manevi annesi Fransız asıllı Nakşidil Valide Sultan tarafından vakfedilen su tesislerini takiben yapıldığı yazılmaktadır. Çukurcuma Hamamı önceleri Sürahi Hamamı, sonraları ise bu sözcükten bozma Süreyya Hamamı olarak anılmıştır. Geniş bir kubbenin kapladığı sıcaklık, göbektaşı ve halvet bölümleri gayet aydınlık ve ferah olup, döneminin ihtişamını hala yansıtmaktadır.
Çukurcuma Hamamı‘nın geçmişinde 1880-1885 yıllarında İstanbul’da yaşamış olan İskenderiyeli büyük şair Konstantinos Kavafis‘in hamamın ünlü ve önemli müdavimlerinden olduğu rivayet edilmektedir.
Yakın geçmişte ise 1997 yılında Türk / İtalyan yönetmen Ferzan Özpetek’in ‘HAMAM’ adlı ilk uzun metrajlı yapıtındaki göbektaşı ve camekanlık sahneleri Çukurcuma Hamamı’nda çekilmiş. 2007 yılında işletmeye kapatılmış olan Çukurcuma Hamamı, uzun bir renovasyon süreci sonunda 2018 yılının Eylül ayında butik bir hamam olarak konuklarını kabul etmeye başlamış.
Hürrem Sultan Hamamı
3250 TL
Topkapı Sarayı’nın hemen yanında yer alan Hürrem Sultan Hamamı, Osmanlı saraylarının ihtişamını yansıtan bir mimariye sahip. Sultan Hürrem için yaptırılan bu hamam, lüks ve zarafeti bir arada sunar. Yüksek kaliteli hizmet anlayışıyla dikkat çeken bu mekan, tam anlamıyla bir saray deneyimi yaşatıyor.
16. yüzyılda (MS 1556-1557) Kanuni Sultan Süleyman’ın eşi Hürrem Sultan’ın (Roxelana) isteği üzerine, Sultanahmet Camii ile Ayasofya arasında eski Zeuxippus (MS 100-200) hamamlarının bulunduğu yerde inşa edilmiş. Bölge, bir zamanlar Zeus Tapınağı’nın bulunduğu yer olarak da özellikle önemli. Hamam, uzun yıllar kapalı kalmış ve 1910 yılında tekrar faaliyete geçmiş. Daha sonra, yakınındaki Sultanahmet Cezaevi’nin dolu olduğu dönemlerde, hükümlülerin barınması için kullanılmıştır. İlerleyen yıllarda ise kağıt ve yağı muhafaza etmek amacıyla depo olarak kullanılmıştır.
Üsküdar Çinili Hamam
350 TL + 100 TL (Kese ve köpük dahil)
Üsküdar’da yer alan bu tarihi hamam, uygun fiyatı ve sakin atmosferiyle dikkat çeker. Geleneksel çinili tasarımları ve samimi ortamıyla, şehirden uzaklaşmadan huzurlu bir hamam deneyimi yaşamak isteyenler için ideal bir seçenek sunar. Kese ve köpük hizmetleriyle yenilenirken, hamam ritüellerinin keyfini çıkarabilirsiniz.
İstanbul’un Hamamlarında Lezzet Molaları
Hamam keyfinizi tamamlamak için hamamlara yakın restoranlarda geleneksel tatları deneyebilirsiniz. Hamam ziyaretinizden sonra, hafif bir zeytinyağlı tabağı, ılık bir Osmanlı şerbeti ya da ünlü bir tatlı olan gül tatlısı gibi ikramlarla Ege ve Osmanlı mutfağının tadını çıkarabilirsiniz. Özellikle Sultanahmet ve Tophane civarı, hem hamam hem de gastronomi deneyimini bir arada sunar.
İlk yorum yapan siz olun