İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ali Güreli ve Rabia Bakıcı Güreli’den CI Bloom’un 4. Edisyonu Üzerine Notlar

Türkiye’de çağdaş sanatın gelişimine katkı sunmak amacıyla hayata geçirilen CI BLOOM, dördüncü edisyonuyla 16-20 Nisan 2025 tarihleri arasında, çağdaş sanat dünyasını Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı Rumeli Salonu’nda buluşturacak.

CI BLOOM, çağdaş sanat galerilerini, sanatçılarını ve sanatseverleri bir araya getiriyor. Her yıl genç ve yükselen sanatçıları, uluslararası basını ve sanat profesyonellerini ağırlayan CI BLOOM, bu edisyonunda 25 galeri ile 4 sanat inisiyatifin katılımıyla Türkiye’de üretilen sanatın gelişmesini ve çeşitlenmesini destekliyor.

CI Bloom kapsamında, yükseköğretim öğrencileri 17 Nisan Perşembe ve 18 Nisan Cuma günleri 18.00–20.00 saatleri arasında fuarı ücretsiz olarak ziyaret edebileceğinin müjdesini veren Ali Güreli ve Rabia Bakıcı Güreli, düzenlenen basın davetinde CI Bloom’un vizyonu ve yol planıyla alakalı oldukça önemli bilgiler paylaştı.

Contemporary İstanbul Vakfı – 2025 Proje ve Girişimleri Sunumu

Ali Güreli, gerçekleştirdiği sunumda şu başlıklara değindi;

İki temel hatta ilerliyoruz. İlki, dünya pazarlarını yakından takip etmek.  Bu yıl ilk kez gerçekleştireceğimiz bir başka önemli adım ise, fiziksel fuarla eş zamanlı yürütülecek online müzayede projesi. Aysun Yaşar’la birlikte yürüttüğümüz bu girişimde ArtWide ile iş birliği yapıyoruz. Fuarda yer alan sanatçıların, fuarda sergilenmeyen ama yine galerileri tarafından seçilen farklı eserleri, online müzayede platformunda sergilenecek. Aynı tarihlerde başlayıp bitecek olan bu satış, sanatçılara ve galerilere ek gelir sağlamak, toplam satış hacmini artırmak amacı taşıyor.

Satış süreci tamamen dijital platform üzerinden, kurum tarafından yürütülecek. Galerilerin ekstra zaman ya da personel ayırmasına gerek kalmayacak. Ayrıca, ödemesi yapılmadan eser teslim edilmeyecek şekilde sistem kurulacak – bu, geçmişte yaşanan ödeme sorunlarını önleyecek.

Bu yeni sistem, fuara fiziken katılamayan ama ilgilenen koleksiyonerler için de büyük bir kolaylık. İstanbul’daki koleksiyoner veri tabanı yanında, ArtWide’ın dünya çapındaki 10 bini aşkın koleksiyoner ağı da bu sürece dahil edilecek.

Bu yeni model, fuarın erişimini genişletiyor, daha fazla izleyiciye ve alıcıya ulaşmasını sağlıyor. Zor bir yılın başında hem sanatçılara hem gönüllülere daha iyi olanaklar sunmayı hedefliyoruz.

MONOLiT 2.0: The Iconic Glow- Can Büyükberber

Sanat Fuarlarını Kültürel Deneyime Dönüştürme Vizyonu

Gelecek projelerimizde de ticari bir sanat fuarının ötesine geçerek, kültürel bir etkinlik olma yönünde ilerliyoruz. CI ve Bloom bu doğrultuda yalnızca sanat satışı değil, şehirle bütünleşen bir deneyim sunmayı amaçlıyor. Sanat fuarlarının artık yalnızca ticari yapılarla başarıya ulaşması zor. İstanbul’un kültürel zenginliklerini, deneyimlerini, duygularını hem yerli hem yabancı ziyaretçilerle paylaşmak gerekiyor.

Bu vizyonu; konferanslar, yan sergiler ve yıl boyu sürecek etkinliklerle destekliyoruz. Böylece, sanatın yalnızca bir ürün değil, bir kültür deneyimi olarak yaşanmasını sağlıyoruz.

Bu yıl yürüttüğümüz projelerin odağında sanatçılar, galeriler ve izleyiciler arasında yeni bağlantılar kurmak, erişimi kolaylaştırmak ve ekonomik anlamda daha verimli yapılar yaratmak var. Gelecek hafta düzenleyeceğimiz çevrim içi müzayede, bu çabanın bir uzantısı.

Bu sırada, Art Car projesinin 50. yılına özel olarak Alexander Calder’in 50 yıl önce tasarladığı ilk aracı CI 2025’te İstanbul’da sergileyeceğiz. Bu, fuarımızın 20. yılına denk gelen önemli bir kültürel katkı olacak.

Bugün sanat fuarlarının sadece ticari platformlar olarak varlık göstermesi yeterli değil. Dünyada başarılı olan modeller, şehirle bütünleşen, kültürel deneyim sunan yapılar. Biz de Contemporary İstanbul ve Bloom projelerimizle bu yolda ilerliyoruz.

Şehir deneyimlerinin, duygularının ve kültürel noktalarının da fuarın bir parçası olması gerekiyor. Bunu yan etkinlikler, sergiler, konferanslar ve yıl boyunca sürecek projelerle destekliyoruz.

Rabia Bakıcı Güreli ise şu şekilde devam etti;

Haliç Dijital Sanat Projesi

Sanatçılara sipariş üzerine üretim yapılacak bu projede Haliç kıyısı, dijital ve ışıklı işlerle büyük bir açık hava galerisine dönüşecek. Sakin su yapısı ve tarihi dokusuyla Haliç’in seçilmesinin nedeni, İstanbul’un geçmişten bugüne gelen sanat-kültür eksenini geleceğe taşımak.

Projenin artistik direktörlüğünü Ozan Türkan, proje yöneticiliğini Burcu Türk Öztürkler üstleniyor. Küratörlüğü ise Berlin’de yaşayan Helena Nikonole yapıyor. Seçki, Sürname metninden ilham alınarak hazırlandı.

Sergilenecek tüm işler halka açık olacak. Her bir işin başında anlatımı yapacak görevliler ve sanat öğrencileri olacak. Bu proje, bölge halkını dijital ve ışık temelli çağdaş sanatla tanıştırmayı da amaçlıyor.

Haliç Kıyı Şeridi ve İBB Su Deposu

Proje, Unkapanı Köprüsü’nden başlayarak Tersane İstanbul’a kadar uzanan kıyı boyunca yer alacak eserleri kapsıyor. Ayrıca karşı kıyıda bulunan 360° projeksiyon sistemine sahip İBB’ye ait su deposu da sergi alanı olarak kullanılacak. Burada yerel ve uluslararası genç sanatçılara açık çağrı yapılacak.

Hatay Girişimi ve Genç Sanatçılara Eğitim Programı

Depremin ardından Hatay’a giderek bölgedeki genç sanatçı adaylarıyla temasa geçtik. Güzel sanatlar öğrencilerinin sanatçı olmanın ötesinde başka mesleki yönelimleri de keşfetmeleri gerektiğine inanıyoruz. Bu doğrultuda, Hatay’daki Mustafa Kemal Üniversitesi iş birliğiyle 8 hafta sürecek, 24 oturumluk online bir eğitim programı başlattık.

Programda şunlar yer alıyor:

  • Portfolyo hazırlığı
  • Artist statement yazımı
  • Sosyal medya kullanımı
  • Kişisel gelişim
  • Sanat alanındaki farklı meslekleri tanıtan söyleşiler

Eğitimin sonunda, öğrenciler dijital portfolyolarını oluşturacak. Jüri tarafından seçilen beş öğrenci İstanbul’a davet edilecek. Burada ders aldıkları isimlerle birebir görüşecek, galerilerle tanışacaklar. Program, iki sanatçının yer alacağı yüz yüze bir atölyeyle tamamlanacak ve katılımcılara üniversite onaylı sertifika verilecek.

Bu programın ilk adımı Hatay’da atıldı. Sonraki aşamalarda depremden etkilenen diğer şehirlerde ve Anadolu’daki diğer güzel sanatlar fakültelerinde devam ettirilecek. Hatta mimarlık fakülteleri için özel bir versiyonu da planlıyoruz.

Bu projelerde yer alan tüm eğitmenlerimize ve emeği geçenlere gönülden teşekkür ederiz.

CI Bloom daha detaylı bilgi ve biletler için bu link’e tıklamanız yeterli.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir