İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Söyleşi – Cem Güventürk: Cevaplardan Çok Sorgulama Kısmı İlgimi Çekiyor.

Cem Güventürk’ün yeni sergisi bugün Müze Gazhane’de açılıyor. Ay, Güneş ve Ay 🌜🌞🌛 isimli sergi, çok yönlü sanatçının ikinci solo sergisi ve adeta bir duygu kokteyli. Sanatçıya göre “ayakları çok daha yere basan” ve çok da yazı olduğu için “çokça geveze” bir sergi bu. Bir taraftan da sanatçının buruk bir zamanına denk gelen, babasının hastalığını öğrendikleri zaman denk gelen bir sergi. Dolayısıyla gurur ve hüznü aynı anda barındırıyor… Açılış davetinde görme şansı yakaladığımız sergiye hayran kaldık. Akabinde de tüm merak ettiklerimizi hemen Cem Güventürk’e ilettik. Söyleşimizi de sergiyi de kaçırmamanızı öneririz.

Serginin başarılı küratörü Begüm Güney’le olan söyleşimizi de haftaya okuyabileceksiniz.

Küratörlüğünü Begüm Güney’in üstlendiği “Ay, Güneş ve Ay” başlıklı ikinci kişisel serginiz, bugün açıldı. Bu serginin temasını sizden dinlemek isteriz. 

“Ay, Güneş ve Ay” yaklaşık iki senedir aklımda olan ve bir buçuk senelik bir emekle ortaya çıkmış yeni sergim. Modern insanın anlam arayışına ortak olan, yer yer bu arayışa mercek tutan çok gerçek bir sergi. İşaret ettiği yerde insan ve insanın hayatı anlama ve anlamlandırma gayreti var.

 “Sanat nedir?” ve “Ben kimim?” bu serginizde sorguladığınız -bize göre- oldukça zorlayıcı ve cesur başlıklar. Cevap bulabildiniz mi?

Cevabından çok sorgulama kısmı ilgi çekici bence. O süreç çok canlı, nereye çıkacağını bilemediğiniz safarik bir yol. Çok zor ve cesur sorularla o kadar haşır neşir olduğum bir sergi bu, dolayısıyla ilgimi çeken cevap bulacağını umarak değil, sadece soruların ağırlığını bilerek gözü karartmaktı. 

Eserlerin yaratım süreci mi, yoksa sonrasında izleyicinin tepkilerini görmek mi sizi daha çok tatmin ediyor? 

İkisi de ayrı ayrı çok hoş deneyimler. Yaratım sürecinde o fikirlerin arasında eşelenmek, onları bir şeylerle birleştirmek, bir yerlere götürmek, onların sizi götürmesine izin vermek başlı başına çok tempolu bir süre. Sonrasında geri dönüşleri almak, birinin eserinize detaylıca bakması ve onunla bağ kurması da çok tatmin edici ve özel bir süreç. 

Yazmak ve çizmek, eserleriniz için önemli başlıklar. Birinin diğerine göre daha özgürleştirici ya da ön planda olduğunu düşünüyor musunuz? 

Buna genelde eserin kendisinin karar vermesini seviyorum. Her fikrin hikayesi ayrı oluyor çünkü, hatta bazen küçük bir eskiz, not defterindeki bir karalamadaki ifade de kocaman bir tabloyu veya uzunca bir öykünün çıkış noktası olabiliyor. 

“Kendime Ulaşacağım ama Hangi Yoldan?” ilk kişisel serginizdi. O günden bugüne, sanatınız ne yönde evrildi? Eserlerinizdeki değişiklikleri nasıl tanımlarsınız? 

Daha olgun ve ayakları yere basan eserler olduğunu düşünüyorum. Karikatürden gelme bir sanatçı olduğum için haftalık mizah dergisi performansı her zaman çok hızlıydı. İlk sergide o zaman içinde gelişen bir kası kullanmış gibiydim. Ay, Güneş ve Ay’da ise daha sakin, daha bağlamına sadık, hem teknik hem de düşünsel anlamda daha olgun işler göreceksiniz diyebilirim. 

Bir röportajınızda, “Bir eserimi alıp evime asacak olsaydım, bu ‘Bu nefes almak değil, uzun süreli bir iç geçirme hali’ çizimimi asardım.” demiştiniz. Bu ifade hala geçerli mi? 

Şu an o eserin etrafına “Ay, Güneş ve Ay”dan eserlerden de asabileceğim daha geniş bir duvara geçerim.

İngilizce bir kitap yazdınız ve eserlerinizi İngilizce olarak da sergilediniz. His aktarımı açısından, ana dilinizdeki kadar rahat bir şekilde başka bir dilde üretim yapmak yeterince tatmin edici mi? Bu deneyimi nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Aslında Flaneur Yayınları’ndan çıkan Stories, 2021’de çıkan Öyküler kitabımın bir çevirisi. İşlerin evrenselliğini, yabancı dilde karşılığını hep merak etmiştim, bu anlamda Stories çok cesaretlendirici bir işaret fişeği yaktı kariyerime. Hislerin dili yokmuş gerçekten, benzer duygular ortak bir paydada buluşabiliyor. Özellikle anlatılanın çizgiyle desteklenmesi de bu durum için hayli avantajlı bir olanak sağlıyor.

***Ay, Güneş, Ay 🌜🌞🌛 13 Nisan 2025 tarihine kadar ziyaret edilebilir.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir