İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Söyleşi – Kosheen’in Solisti Sian Evans’dan İstanbullu Dinleyicilere: Sizinle Yürümek Bir Ayrıcalık ve Müziğimizi Sizinle Paylaşmak Bir Mutluluk.

Britanyalı elektronik müzik grubu Kosheen, 2001 yılında çıkardığı Hide U ile büyük bir çıkış yakaladı. Grubun, drum and bass, trip-hop ve diğer elektronik müzik türlerini harmanlayan tarzı, dünyanın farklı yerlerinde geniş bir dinleyici kitlesi buldu.

Kosheen’in beş stüdyo albümü, 2001’de yayımlanan Resist ile başlayıp 2013’teki Solitude‘a kadar birçok insana ulaştı, dans ettirdi, hüzünlendirdi, mutlu etti… Ancak, grubun solisti ve söz yazarı Sian Evans ile diğer iki grup üyesi, bir noktada yollarını ayırmak zorunda kaldı. Buna rağmen, Evans 2019 yılında tekrar turneye çıkarak yeni müzisyenlerle iş birliği yapmaya başladı ve farklı ülkelerdeki sahne almaya devam ediyor. Ve 23 Şubat’taki durakları İstanbul, biletlerinizi hazır edin… Onları özledik, konuşurken de çok keyif aldık. Söyleşimiz şimdi yayında.

  • Kosheen, yirmi yılı aşkın bir süredir müzik dünyasında. Grubun evrimine bakacak olursak, yaratıcı anlamda yaşadığınız en büyük değişimler nelerdi ve bu değişimlere neyin sebep olduğunu düşünüyorsunuz?
    Başından itibaren Kosheen kendi yaratıcı kimliğini yarattı. Bizi bir kalıba sokmaya çalışmadılar. Elektronik müzik olarak pazarlanmış olsak da, biz ekip olarak sınırları zorlayan bir şeyler yaratacağımızı biliyorduk. Farklı müzikal geçmişlerden geliyorduk ve her birimiz projeye farklı bir hikaye kattık. kendi adıma konuşacak olursam, her zaman hikaye anlatmaya tutkuyla bağlıydım ve şarkılarım kişisel deneyimlerimden, yakın çevremdeki insanları gözlemleyerek şekillendi.  İyi bir şarkının, farklı dünyaları ve farklı tarzları bir araya getirebilen ve bunun sonucunda da deneysellik ve özgünlük için alan tanıyan fırsatı sunan bir yanı olduğuna inanıyorum. “Resist” albümü, tüm etkileşimlerimizin/ilhamlarımızın gün yüzüne çıktığı bir gurur anıydı. Bizim için kutlamanın ta kendisiydi.  yıllar boyunca küçük defterlerime yazdığım şarkıları hayata geçirme fırsatı bulduk. Sonraki yıllarda çoğunlukla yolda olduk ve “Kokopelli” albümü de bunu yansıtıyordu. Tüm dünyayı dolaşmanın  ve binlerce kişiye performans sergilemenin ve bunun sonucunda da “eve” olan özlemimizi yansıtıyordu.Üçüncü albümümüz olan “Damage” ise, grubun içindeki ilişkilere yansıyan çatlakları ve müziğimizin daha karanlık yanını dile getiriyordu. Dolayısıyla sorunuza yanıtım, hareket anında olduğumuz her an değişim ve gelişim için çok güzel fırsatlar ve olanaklar yarattı.

  • Müziğiniz elektronik, trip-hop ve drum & bass öğelerini harmanlıyor. Sesinizi, her geçen gün değişen müzik dünyasında nasıl taze ve güncel tutmayı başarıyorsunuz? Bugün sizi etkileyen herhangi bir sanatçı veya tür var mı?
    Bir müzisyen olmak, bir tatlıcı dükkanındaki harika şekerlerin bulunduğu kavanozları seçmek gibi. Tüm malzemeleri kullanıp, kendinize ait bir şeyler yaratabiliyor ve gerçeğinizi ifade ediyorsunuz. Kariyerim boyunca beni etkileyen ve ilham veren sanatçılar, kendi bireysel seslerini yaratıp sınırları zorlayan ve kendi gerçeğini anlatanlardı.

  • Kosheen’in canlı performansları yıllar içinde büyük ilgi gördü. İstanbul’dan beklentileriniz neler ve İstanbul’daki hayranlarınıza bir mesajınız var mı?
    Son beş yıl içinde Kosheen birçok değişim yaşadı. Şu anda sahnemi Ron McElroy ve grubun orijinal davulcusu Mitch Glover ile paylaşıyorum. Aramızda, orijinal kadromuzdan farklı olan çok özel bir şey var; birbirimizi çok iyi anlıyor ve karşılıklı saygı duyuyoruz. Bu bağ, performanslarımıza yansıyor ve izleyicilerimize gösterdiğimiz sevgiyi ve keyfi aktarıyor. İstanbul’a dönmek için çok heyecanlıyız ve hatta sabırsızlanıyoruz. Çok uzun zaman oldu!

Mesajım şu olacak; gösterilerimize enerji katmaya devam ettiğiniz için, şarkılarımızı dinlediğiniz ve hayatımıza girmemize izin verdiğiniz için teşekkür ederim. Sizinle yürümek bir ayrıcalık ve bu alanı paylaşmak bir mutluluk.

  • Son yıllarda dans sahnesinin yeniden canlandığını nasıl değerlendiriyorsunuz? Kosheen’in dönemine benzerlikler görüyor musunuz?
    Kosheen’in, şarkı temelli dans müziği kültürüne bir etki yarattığını düşünüyorum tabii. Tarzımızdan ilham alan ve bunu bir adım ileri taşıyan yeni sanatçılar duyduğumda gururlanıyorum.

  • “Catch” şarkınız, duygusal sözleri ve güçlü ritimleriyle ikonik bir parça oldu. Elektronik türde hala dinleyicilerle derin bir bağ kuran şarkılar yazarken nasıl bir yaklaşım sergiliyorsunuz?
    İyi bir sanatçı olmak için anlatacak bir hikayenizin olması ve gerçeğinizi bilmeniz gerekir. Şarkılarımı kalbimden, yaşadığım insanlar ve deneyimlerden yazarım. Bu dürüstlük, müzikle dinleyiciye geçer ve dinleyici de benim hikayemi kendi hayatına bağlayabilir.
    Ben şarkılara ve hikayelere hayatım boyunca tutkundum. Welsh halk şarkılarıyla büyüdüm ve Joni Mitchell, Kate Bush ve James Taylor gibi sanatçılara hayran kaldım. Ayrıca, diskoları ve pop müziği severim. Doğal olarak simetriye ve dengeye çekilirim. Bir belirsizlik dünyasında yaşıyoruz ve müzik, böyle belirsiz zamanlarda konfor alanı ya da güven alanı (nasıl tanımlamak isterseniz) sağlayabilir. Bir şarkının içinde kendimi evimde gibi hissetmek istiyorum, nereye gittiğimizi bilmek istiyorum.  “Catch”, “All In My Head” ve “Hungry” gibi şarkılar, eski bir dost gibi içinde rahatça yerleşip, güçlü bir mesaj verirken sizi yükseltip bir de dans ettirir.

  • Kosheen her zaman, kulüp müziğinin dinamik enerjisiyle içsel anları dengeleyen çok yönlü bir proje oldu. Yeni projelerinizde keşfetmek için heyecanlandığınız yaratıcı yönler var mı?
    Yeni albümümle, Kosheen’in bu yeni haline saygı göstererek, aynı dürüstlük ve çok yönlülükle bir adım daha ileri gitmeyi umuyorum. Kosheen ile özdeşleşen bu özellikleri koruyarak bir yenilik yaratmayı hedefliyorum.

Biletler için;

https://biletinial.com/tr-tr/muzik/kosheen?gad_source=1&gclid=CjwKCAiA5eC9BhAuEiwA3CKwQs0EHLnFZgPcsUaDbGa3Bo1qA6ZYh_H5mQhTTlhv-RyZlnVxpxMlIRoC4H4QAvD_BwE

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir