Meşher, Hikâye İstanbul’da Geçiyor sergisi kapsamında Batı edebiyatındaki kurmaca eserlerden uyarlanmış film seçkisinin gösterimine mayıs ayında da devam ediyor. Programda iki farklı Baron Münchhausen uyarlaması ile Claude Farrère’in L’Homme qui assassina romanından sinemaya aktarılan The Right to Love filmi yer alıyor. Gösterimlere ek olarak Doç. Dr. Melis Behlil, Baron Münchhausen efsanesi hakkında bir sunum gerçekleştirecek, müzisyen Ezgi Daloğlu ise The Right to Love filmine canlı müziği ile eşlik edecek.
Meşher, 23 Ocak’ta kapılarını açan Hikâye İstanbul’da Geçiyor sergisi kapsamında film gösterimlerine mayıs ayında devam ediyor. Film seçkisi, Ebru Esra Satıcı ve Şeyda Çetin’in küratörlüğünü üstlendiği sergide yer alan kitaplardan beyaz perdeye uyarlanan bazı yapımlardan oluşuyor.
Seçkinin mayıs ayı programında iki Baron Munchausen uyarlaması ile Claude Farrère’in L’Homme qui assassina romanından uyarlanan bir sessiz film yer alıyor.
Baron Münchhausen Uyarlamalarıyla İki Günlük Program
9 Mayıs Cuma günü saat 16.30’da, Josef von Báky imzalı Münchhausen filmi izleyiciyle buluşacak. Gösterim öncesinde, saat 16.00’da Kadir Has Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Melis Behlil bir sunum gerçekleştirecek. Behlil, Hieronymus Karl Friedrich von Münchhausen’in Bodenwerderli bir asilden uluslararası bir efsaneye dönüşümünü ve bu sürecin sinemadaki yansımalarını aktaracak. Baron Münchhausen’ın metinlerinden uyarlanan birçok filmi inceleyen Behlil’in, Hikâye İstanbul’da Geçiyor sergi kataloğunda da bu yapımlara dair bir inceleme yazısı yer alıyor.

10 Mayıs Cumartesi günü saat 15.00’te ise, Çek yönetmen Karel Zeman’ın Baron Prášil – The Fabulous Baron Munchausen adlı 1961 yapımı filmi gösterilecek. Her iki filmin de ana karakteri olan Baron, cesur, zeki ve alaycı bir kişiliktir, sınırsız hayal gücü ve başından geçen gerçeküstü olaylarla dolu maceralarıyla tanınır. Baron Münchhausen karakterine ilham veren Hieronymus Carl Friedrich Freiherr von Münchhausen, 18. yüzyılda yaşamış, Osmanlı İmparatorluğu’na karşı seferlerde Rus alayıyla birlikte savaşmış bir Alman subayıydı. Yaşadıklarını abartarak anlattığı hikâyeler zamanla anonimleşmiş, efsaneleşmiş ve Batı edebiyatında kalıcı bir iz bırakmıştır.

Canlı müzik eşliğinde bir Farrère uyarlaması
Mayıs ayının son film gösterimi, 23 Mayıs Cuma günü saat 18.00’de gerçekleşecek. 1920 tarihli sessiz film The Right to Love, George Fitzmaurice tarafından yönetilmiş ve Claude Farrère’in L’Homme qui assassina romanından uyarlanmıştır. Gösterim sırasında Ezgi Daloğlu, filme canlı müzik performansıyla eşlik edecek.

Farrère’in romanı, İstanbul’da görev yapan aristokrat bir Fransız askerî ataşenin günlüğü şeklinde yazıldı. Roman diplomatik çevreleri, şehri ve iç içe geçen entrikaları aktarırken sunduğu gerilim gitgide artar. Eser, sahneye ve beyazperdeye defalarca uyarlandı.
Katılım ve Kayıt
Meşher’deki film gösterimlerine katılım ücretsizdir. Katılım için kayıt zorunlu olup, kontenjan sınırlıdır. [email protected] adresine e-posta göndererek yerinizi ayırtmayı unutmayın.
Sergi sonuna kadar devam edecek olan film gösterimlerinin detayları için Meşher’in web sitesi ve sosyal medya hesaplarını takip edebilirsiniz.
Film Künyeleri
MünchhausenYönetmen: Josef von Báky
Almanya, 1943
Süre: 110 dakika
Baron Prášil – The Fabulous Baron MunchausenYönetmen: Karel Zeman
Çekoslovakya, 1961
Süre: 83 dakika
The Right to LoveYönetmen: George Fitzmaurice
ABD, 1920
Süre: 70 dakika
Melis Behlil Hakkında
Doç. Dr. Melis Behlil, İstanbul’da Kadir Has Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü’nde öğretim üyesi, Açık Radyo’da Sinefil ve Sinemalardan adlı programların yapımcı ve sunucusudur.
Ezgi Daloğlu Hakkında
Ezgi Daloğlu, İstanbul doğumlu multi-enstrümanist müzisyendir. Lisans eğitimini Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda tamamladı. Eğitim yıllarında uluslararası projelerde ve yarışmalarda dereceler elde eden ve birçok ustalık sınıfına katılan Daloğlu, profesyonel müzik kariyerine çeşitli orkestralarda flüt sanatçısı olarak sahne alarak başladı. Saksofon çalışmalarına 2012’de başladı ve Akbank Gençlik Caz Orkestrası’nın yanı sıra yurt dışı projelerinde de sahne aldı.
Multienstrümanist kimliğiyle caz, klasik müzik ve pop sahnelerinden, deneysel projelere kadar geniş bir yelpazede üreten Daloğlu, kendi üretimlerinin yanı sıra, farklı müzik türlerinde birçok önemli isimle aktif olarak sahne almaya devam etmektedir.
Hikâye İstanbul’da Geçiyor Sergisi Hakkında
Hikâye İstanbul’da Geçiyor, Batı edebiyatının farklı türlerinde yer alan İstanbul temsillerine odaklanıyor. 23 Ocak’ta açılan sergi, Ömer Koç Koleksiyonu’ndan yaklaşık 300 kitabı merkezine alarak, fantastik öykülerden bilimkurguya, grafik romanlardan casusluk hikâyelerine uzanan geniş bir seçki sunuyor. Voltaire, Virginia Woolf, Jules Verne, Ian Fleming gibi yazarların eserlerini bir araya getiren sergi, şehrin başta edebiyat olmak üzere diğer yaratıcı alanlar üzerindeki ilham verici etkisini gözler önüne seriyor. Küratörlüğünü Ebru Esra Satıcı ve Şeyda Çetin’in üstlendiği sergi, ziyaretçilere kitaplardan uyarlanan film gösterimleri ve çeşitli atölyelerin yanı sıra Türkçe-İngilizce kataloğuyla da zenginleşen bir deneyim vadediyor. Sergi, 13 Temmuz 2025’e kadar Meşher’de görülebilir.
İlk yorum yapan siz olun