İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Tartışmalı Ama Unutulmaz: Marilyn Manson

Yazı: Cenk Erdem

Yıllar sonra İstanbul izleyicisi ile yeniden buluşan Marilyn Manson, konser boyunca müthiş bir enerjiyle sahne aldı. Avrupa turnesinin ilk konserlerinde formunu kaybetmiş gibi görünürken, Bonus Park Orman’daki performansında bambaşkaydı. Malum nedenlerden iştahı kesilmiş ve formunu tutturmuş. Havası yüksek enerjili, kalabalığı heyecanlı, sahnesi küçük es vermelerine rağmen harikaydı. Ses sisteminden mutsuz olduğumuz anlara rağmen, o meşhur şarkılarındaki sert gitar riffleri ve isyankar vokaliyle coşturdu. Her aradan sonra İstanbul çığlığıyla ışıklar yeniden açılıp yeni şarkısına başlıyordu. 

Konser sırasında Manson, hayranlarının önünde yıllardır süren tartışmalara noktayı koyarcasına itiraf etti: O meşhur I Don’t Like Drugs (But the Drugs Like Me) şarkısını hatırlatarak özetle “Yalan söyledim, ben de seviyorum” dedi. Yani, belli ki uyuşturucuya dönmüş. O an kalabalık, hem kahkahalar hem de alkışlarla karşılık verdi.

Elbette Marilyn Manson’un sahne dışında tatsız gölgeleri de var. Aile içi şiddet ve cinsel saldırı iddiaları yıllardır peşini bırakmadı. Basçısını, kız arkadaşına tecavüz ettiği için gruptan kovduğu dönemi düşünürseniz, davaları da düşmüşken ve üstelik gerçekleri çarpıtıyorlar iddiası varken, Manson’ın durumu şaibeli. Rachel Wood ve Esme Bianco’nun davaları Manson’u tartışmalı bir figür yapıyor ancak Ozzy Osbourne öldüğünde tüm manyaklıklarına ve kafası iyiyken kedilerini öldürüp eşini boğmaya kalktığını bilmemize rağmen duruşu belirsiz bir adama cümle alem dövündü… Bizde lokma dağıtan da oldu…Marilyn Manson’ın şaibeli davalarıyla müziklerini de asmayalım diyorum… 

Faili aklamamak gerektiğini hepimiz biliyoruz; ama Manson’un hikâyesini Woody Allen ya da İbrahim Tatlıses ile aynı kefeye koymak da ters geliyor. 

Manson’un şöhreti zaten hep tartışmalarla büyüdü. 1990’larda Columbine Lisesi katliamı sonrası muhafazakâr Amerika onu hedef göstermişti. “Gençleri şiddete sürüklüyor” suçlamalarıyla, şeytana tapan bir figür gibi sunuldu. Oysa onun müziği, Antichrist Superstar’dan bu yana hep aynı şeyi söylüyor: İsyan, yıkım ve karanlık mitolojiler.

İstanbul konserinde ise tüm bunların ötesinde sahnede gördüğümüz şey enerjiydi. Kalabalık en çok Beautiful People, This Is the New Shit  ve tabii ki ikonik Sweet Dreams cover’ında çığlık çığlığa eşlik etti. Ormanın içinde, arkadan yükselen ot kokularının eşliğinde, binlerce kişi Manson’un karanlık ama büyüleyici dünyasında birleşti.

Marilyn Manson’un hikâyesi, sansasyonlarla dolu. O gece İstanbul’da, onu yıllardır takip eden biz “abi” ve “ablalar” için olduğu kadar, genç hayranları için de unutulmaz bir deneyimdi. Şarkılarının enerjisi bana hala doping!

⁠E-BÜLTEN ABONELİĞİ

E-Bülten aboneliğiyle en güncel haberler e-posta kutunuzda!

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

×